“Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.” - Atatürk

İnsana yapılan yatırım en iyi yatırımdır diyerek geleceğin dünyasının fertlerini yetiştiren, tüm yatırımlarını insana yapan değerli meslektaşlarımın 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutlar, sağlık ve esenlikler dilerim. Başta başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk ve ebediyete irtihal etmiş, görevleri başında şehit edilmiş meslektaşlarıma da Allahtan rahmet diliyorum.

Bir eğitim sisteminin öğretmen, öğrenci, veli, eğitim programı ve çevre olmak üzere farklı girdileri bulunmaktadır. Bu girdilerin niteliği ise eğitim sisteminin çıktılarını doğrudan etkilemektedir. Bu girdiler içinde öğretmenin önemli bir yeri bulunmaktadır. Çünkü öğretmenler, eğitimin diğer girdilerini de etkileme gücüne sahiptir. Bu yönüyle denilebilir ki bir eğitim sisteminin niteliği öğretmenin niteliği ile özdeştir ve bir eğitim sistemi ancak öğretmenin niteliği kadar hizmet üretebilir. Öyle ise öğretmen kimdir? Öğretmen, küçük adımlarla başlayan koskocaman bir hayatın ilk temellerini atan kişidir. Öğretmen, sizi aileniz kadar olmasa bile çok sevecek ve hiçbir çıkarı olmamasına rağmen size elinden gelenin fazlasını katmaya çalışacak -belki de- tek insandır. Öğretmen, Size cesaret verecek olan ve eğer gerçekten isterseniz bu dünyada yapamayacağınız hiçbir şey olmadığını gösterendir. Öğretmen size hayal etmeyi öğretendir, kendi kabuğunuzu kırmanız için size yol gösterendir, farklı dünyaların varlığından haberdar edendir. Size ilham verendir. Sevdiğiniz şeylerle uğraşmanın ve peşinden gitmenin ne kadar güzel ve özel olduğunu gösterendir. Geleceğe umutla bakmanızı sağlayan kişidir. İnanmasanız da tekrar tekrar dünyayı kurtaracak tek şeyin sevgi olduğunu hatırlatandır. Öğretmenler bir ülkenin yani hepimizin geleceğidir.

Hani yeni nesil bir anlayış var ya “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” Dünya dönüyor. Dünya döndükçe de her şey değişiyor. Bilhassa dünyada dördüncü sanayi devrimiyle başlayan teknoloji devrimi günümüzde ise iletişim, teknoloji ve bilişim alanında yaşanan baş döndürücü gelişmeler hayatın bütün alanlarını etkilemeye devam etmektedir. Yeni nesil iletişim araçları, yeni nesil konutlar, yeni nesil şehirler, yeni nesil ulaşım araçları derken yeni nesil öğrenci, yeni nesil okul, yeni nesil öğretmenler odası, yeni nesil sınıflar, yeni nesil ebeveyn ve yeni nesil öğretmen kavramlarını da kullanmaya başladık.

Sürekli gelişen ve değişen bir dünyada eğitimin, öğretimin, öğretim tekniklerinin, öğretme biçimlerinin de değişmesi ve kendini yenilemesi kaçınılmazdır. Yeni nesil öğretmenlik kavramı da bu süreçte karşımıza çıkıyor ve önem kazanıyor. Tam da bu noktada benim görüşüme göre Türkiye Yüzyılı’nın öğretmeni “yeni nesil” öğretmenlerdir. Yeni nesil öğretmenler değişen ve gelişen eğitim öğretim anlayışına uygun bir şekilde kendini yenileyebilen öğretmenlerdir. Yeni nesil öğretmenler, bütün öğrencilerin bilgi, beceri ve yeteneklerini göz önünde bulundurarak, en özgün, en etkili ve en güncel yöntemleri kullananlardır. 

Yeni nesil öğretmenlerden beklenen balık tutmak değil balık tutmayı öğretmektir. Bilgi sahibi olmak ne kadar önemliyse bilgiyi kullanabilmek de daha önemlidir. Bilgiyi hayata taşıyamazsak bilginin önemi ve kalıcılığı olmaz. Bu hususu Ulu önder Atatürk şöyle özetlemiştir. “Eğitim ve öğretimde uygulanacak yol, bilgiyi insan için fazla bir süs, bir zorbalık vasıtası yahut medeni bir zevkten ziyade maddi hayatta muvaffak olmayı temin eden pratik ve kullanılması mümkün bir cihaz haline getirmektir.”

Yeni yüzyılda öğretmenlerden beklenen beceri ve tutumlar insan merkezli, problem çözme sürecine dayalı anlayışa dayanmaktadır. Öğretmenlerden beklenen çağın gerektirdiği bilgi, beceri ve tutuma sahip, empati yapabilen bireyler yetiştirmektir. Yarınların dünyasında değişimi başlatabilmek bu anlayışa sahip öğretmenlerce gerçekleşecektir. “Dünyayı değiştirmek için kullanabileceğiniz en güçlü silah eğitimdir. -Nelson Mandela” Mandela’nın vurguladığı eğitim anlayışına sahip öğretmenlerin yani Türkiye Yüzyılı öğretmenlerinin yeni nesil vasıfları vardır. Bu vasıflar yeni yüzyılın öğretmenlerini ayrıcalıklı kılmaktadır. Hangi özellikler bir öğretmeni yeni nesil öğretmen yapar? Şimdi bu özellikleri tek tek inceleyelim. Türkiye Yüzyılında öğretmen İlk önce bir liderdir. Sadece dersinin değil, öğrencilerin, ebeveynlerin ve meslektaşlarının gözünde bir eğitim lideridir. . Öğretmeye hevesleri hiç tükenmez. Akılcıdırlar aynı zamanda ve ideallerinin peşinden koşarlar. Onların öğretmenliğe yükledikleri anlam çok daha derin ve yücedir. Günlük kısırdöngülerle ilgilenmezler. Eğitimin asıl büyük amacı bilgilenmek değil eyleme geçmektir. (Herbert Spencer) Bu yüzyıldaki öğretmenlerin bir başka vasfı ise Öğretirken öğrenmeye devam ederler. Kendilerini yepyeni, güncel eğitimlerle her gün daha da geliştiren bu öğretmenler, bilgilerini öğrencilerle de paylaşıp çok daha donanımlı bir neslin ortaya çıkmasına yardımcı olurlar. Yeni nesil öğretmenler “Öğrencilerinin başarısını ve gelişimini merkeze alırlar.” Yaptığı bütün uygulamalarda öğrencilerinin gelişimine ve başarısına katkısı olup olmadığına dikkat eder. Kendi başarısından çok öğrencilerinin başarısını önemser. “Eğitim öğrencilere saygıyla başlar.” (Ralph Waldo Emerson) Bu anlayışa dayalı olarak bir başka özellik ise Yeni yüzyılın öğretmenleri “Sosyal olarak da duyarlıdırlar” Öğrencilerinin duygularını, yaşamış olduğu önemli olayları önemserler. Toplumsal olaylara, çevre olaylarına duyarlılık gösterirler. Ne söylersen söyle, söylediğin karşındakinin anladığı kadardır. Bu bağlamda sağlık iletişim amaçlara ulaşmanın en verimli yoludur. Onun içindir ki Türkiye Yüzyılının öğretmenleri “İletişim konusunda kendilerini geliştirirler” yani kısaca açıklamak gerekirse Öğrenme ortamlarında iletişimin çok önemli olduğunu bilirler ve hem kendilerinin hem de öğrencilerinin ifade becerilerini geliştirme konusunda çaba harcarlar. Cesurdurlar aynı zamanda. Yaptığı uygulamalarla fark oluştururlar. Sadece sınıfla, okulla sınırlı kalmazlar. Hayata dokunan işler yapmaktan keyif alırlar. Öğrencilerine birçok ilki yaşatırlar. Yeni dijital eğitim uygulamalarını ustalıkla kullanırlar yani “Sıra dışı uygulamaları ile fark oluştururlar” Bilgi paylaşıldıkça çoğalır anlayışına sahip öğretmenler öğretmenliğin aynı zamanda bir paylaşım ve yardımlaşma işi olduğunun farkındadırlar. Deneyimlerini, yöntemlerini, mesleki tecrübelerini paylaşmaktan çekinmezler. Paylaştıkça kendilerinin daha da geliştiklerini bilirler. Gerekirse paylaşım ortamları oluştururlar. Kısacası “Paylaşmayı severler” Gülümsemek de son derece etkilidir. Gülümseyen bir yüz, karşısındakilere güven verir, rahatlık, mutluluk ve huzur verir. Yani “Yeni nesil öğretmen mizahı kullanır ve gülümser" Bazen insan bedeni, bazen küçük bir top, bazen küçük bir karton etkili bir oyunlaştırma aracı haline gelebilir. Çocuklar oyunlarla farkında olmadan ve daha kalıcı bir şekilde öğrenirler. Bu da yeni nesil öğretmenlerin “ Derslerinde oyun ve eğlenceye yer verdiğini” gösterir.

Geleceğin dünyası ve Türkiye Yüzyılının inşası yeni nesil öğretmenlerin üstün gayretleriyle olacağı umuduyla tekrar meslektaşlarımın öğretmenler gününü kutlar esenlikler dilerim.