Kızılelma ve Türkiye Yüzyılı bu iki kelimenin yan yana zikredilmesi hususunda özellikle durmak istiyorum. Malum olduğu gibi, "büyük" devletlerin üç-beş yıllık "hedefi" olmaz.! Büyük devletlerin ulaşılması zahmetli büyük idealleri, hedefleri vardır. Türk tarihine baktığımızda Türk Milleti’nin kurduğu devletlerin "gaye" ve "hedefleri", her zaman olmuş ve bu gaye uğruna medeniyetler kurmuş, çağlar açıp çağlar kapatmıştır. Türk Ecdadı ulaşmak istediği hayalini, hedefini, gayesini de “Kızılelma” kelimesi ile tarif etmiştir. Nedir Kızılelma? Kızıl Elma, Türk mitolojisinde Türkler ve de özellikle Oğuz Türkleri için üzerinde düşünüldükçe uzaklaşan ancak uzaklaştığı oranda cazibesi artan ülküler veya düşleri simgeleyen bir ifadedir. Kızılelma, ulaşılması gereken bir yeri, fethedilmesi gereken bir beldeyi ifade ettiği gibi kimi zaman bir devlet kurma idealini, kimi zaman cihan hakimiyeti idealini, kimi zaman da Türk birliği idealini ifade etmiştir.

Kızılelma imgesinin tam olarak ne zaman, nerede ve nasıl ortaya çıktığı bilinmemekle birlikte yaygın anlayış, Osmanlı ile birlikte tarihe ve edebiyata mal olduğu, Osmanlılar döneminde özellikle Batı memleketlerine doğru yürütülen cihadın bir sembolü olduğu yönündedir. Kızılelma ülküsü özellikle yeniçeriler arasında yaygınlaştırılmış ve onların savaşma azmini yüksek tutmak için kullanılmış; Ziya Gökalp, bu imgeyi Turan Ülküsü ile birleştirerek ona yeni bir anlam kazandırmıştır.

Bizim için Kızılelma büyük ve güçlü Türkiye’dir. Ergenekondan Malazgirt’e,Malazgirt’ten günümüze destanlar yazan milletimizin kutlu yürüyüşüdür. Kızılelma, gölgesinde nice mazlumun serinlediği ulu çınardır. Cebeli Tarık’tan Hicaz’a Balkanlardan Asya’ya tüm insanlığın hasretle beklediğidir.

Kızıl Elma hakkındaki bu ön izahları yapma sebebimize gelince Malum olduğu üzeredir ki cumhuriyetimizin kuruluşunun ikinci yüzyılına girmek için neredeyse gün sayıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinici yüzyılı Türkiye Yüzyılı olarak tarif edildi. Türkiye Yüzyılı aslında sıradan bir isim değildir. Bu tanım Türkiye Türkleri’nin yeni yüzyıldaki hedefi ideali yani Kızılelmasıdır. Cumhuriyetimizin ilk yüzyılında bu uğurda çok bedeller ödedik. "Kızılelma" fikrine inanan, "Cihan-şümul" düşüncesine sahip çıkan; ne "yiğitler" geldi-geçti tarihimizden... Hiç kuşkusuz gelinen nokta ise, onur duyulacak, göz dolduracak noktadır. Büyük tarihi aradan sonra, "Çılgın Türkler" 100 yıllık projeksiyon ile, gelecek kuşağa seslenme yoluna adım attı. Mesela Kızılelma ülküsünden ilham alınarak hayata geçirilen göklerin kızılı, Türklerin gururu, düşmanın korkusu olan KIZILELMA/Muharip İnsansız Uçak Sistemi hayata geçirildi.

Yeni yüzyıla girerken ülkenin hayalleri uğruna ulaşımdan alt yapıya, eğitimden sağlığa, güvenlik artırıcı çalışmalara imzalar atıldı. Mesela  alt yapı ve ulaşım ağında gerçekleşen hizmetler, bölünmüş yollar, tüneller, raylı ulaşım sistemleri, hava limanları, adeta ülkeyi geleceğe yani yeni yüzyıla taşıdı. Diğer alanda savunma sanayiinde gerçekleşen projeler mesela yerli savaş gemisi, yerli tanklar, savaş helikopterleri, üzerinde çalışılan hava savunma sistemleri, uzun menzilli füzeleri (Tayfun) ülkeyi hem mavi vatanda, hem havada hem de karada daha güçlü kılan çalışmalar oldu.

Türkiye'nin ilerleme sürecindeki kadim Doğu-Batı tartışmasını ortadan kaldırmaya davet eden "Yüzümüzü hem Doğu'ya, hem Batı'ya, ama asıl doğruya doğru dönelim" çağrısı en çarpıcı mesajdı. Zira yüzümüzü doğruya doğru dönmek, hakikat çağrısıdır. Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk  idealini, hedefini muasır medeniyet kavramıyla tanımlarken aslında ne doğu ne batı istikametini kasdetmiştir. O, hem doğuyu hem batıyı en önemlisi ülkenin geleceği için en doğruyu ilmi, fenni ve hakikati kasdetmiştir.

Atatürk’ün belirttiği muasır medeniyet yolunda  ekonomiden-eğitime, kültürden-değerlere, adaletten-gençliğe kadar uzanan yüzyıllık perspektifimizin dayandığı ilke ve dayanakların hepsi ise, yeni bir Kızılelma ülküsü olarak karşımızda.

Türkler Kızılelma'sız hiç yol belirlemedi. Gerçi uzun yıllar Kızılelma'nın söz birleşmesi olduğu, mitolojik kelimeler olduğu anlaşıldı çoğunluk tarafından. Gel gör ki, ilim, fen, sanat alanındaki yeni gelişmeler ile birlikte çoğu kişiye mitolojik kelime olarak sunulan bu derin hikayesi olan kelimeler, şimdi devletimizin tüm hedeflerinin manevi simgesi haline gelmiş oldu.

Yeni Kızılelma'mız, yüzyıllık projeksiyon olan güçlü, adil ve değerlerinden asla taviz vermeyen her alanda söz sahibi olacak, yönetilen değil yöneten, tam bağımsız Türkiye'dir. Kızılelma, Türkiye Yüzyılıdır.

İlelebet var olsun...