Eğitimin temel gayesi çocukların mutluluğu, özerkliği ve onların bağımsız iş yapabilme kapasitesini geliştirmektir. Mutlu, geleceğe güvenle bakabilen bireyler aileden başlamak üzere okulda yetiştirilir. Bu bağlamda okul yönetim sisteminin düzenli ve sağlıklı işlemesi ön plana çıkmaktadır. Okul yönetiminin sağlıklı işlemesinde en önemli sorumluluk okul yönetimine en başta da okul müdürüne düşmektedir.

Okul bir otomobil gibidir. Otomobili iki önemli bölüme ayırabiliriz. Bunlardan birincisi motordur yani otomobilin ilerlemesi yol alması, hedeflenen yolculuğu gerçekleştirmesi için birinci temel bölümdür. İkinci bölümü ise tüm geriye kalan parçaların bütünü olan karoserdir. Okul için motor okulun lideridir. Okul müdürünün okuldaki tutum ve tavırlarıyla oluşturacağı hava ve tüm iletişim kanallarını kullanarak oluşturacağı okul iklimi, süreçlerin sağlıklı işlemesinde çok önemlidir. Okul iklimi o okulun hedeflerine  ulaşıp ulaşamayacağını doğrudan etkiler.

Okul, müdürü kadardır anlayışı aslında yöneticinin tutum ve davranışlarının öğretmenin çalışma ortamındaki başarısını doğrudan etkilediğini, okul örgütünü başarıya ulaştıracak, öğretmenleri dinamik tutacak ve öğrencileri de istekli kılacak yeni liderlik rolleri için de her zaman önemli olacağının tezahürüdür. Meslek hayatım boyunca gördüğüm tüm okulların ortak özelliklerinden birisi okul müdürünün liderliğinin okulu şekillendirmesiydi. Yani “okul, müdürü kadar okuldur” sözü de bunun aslında herkes tarafından kabul görmüş genel bir kanı olduğunu gösteriyor.

Dünden bu güne Eğitim Yönetimi uzmanları başarılı okul yöneticilerinin olması gereken vasıflarınını zaman zaman tarif etmişler ya da vizyoner eğitim yönetimi yaklaşımı konusunda farklı teoriler oluşturmuşlardır. Bu teoriler ışığında farklı liderlik biçimleri tarif edilmiştir. Bunların hepsi değişen insan beklentileri ya da eğitimin yeni hedefleri karşısında başarılı bir yönetim anlayışı sergileyecek lider tipini belirlemek içindir. Bu bağlamda klasik lider, çağdaş lider, demokratik lider, teokratik lider gibi tanımlar yapmışlardır. Bu tarifler okula dayalı liderlik üzerine yapılmıştır. Eğitim sistemimiz büyük bir değişim geçiriyor. Bu değişimlerin felsefi bir temellerinin olup olmadığı kamuoyu tarafından sorgulanıyor. Okul kavramının sorgulandığı bir dönemde okula dayalı liderlik hedeflere ulaşmada yeterli kalıyor mu? Okul yönetirken insanların beklentileri, okul dışındaki hayatları dikkate alınmalı mı? Bundan dolayıdır ki liderlik sadece okula dayalı değil, insan odaklı, insanın beklentilerine cevap verecek nitelikte olmalıdır. Bunu özellikle son iki yıldır yaşadığımız salgın sürecinde yakınen gördük.

Eğitimin  sadece okuldaki planlı programlı süreçten ibaret olmayıp insanın var olduğu ve insanın sahip olduğu imkanlar ölçüsünde her yerde olabileceği ortaya çıktı. Bu süreçte de yapılan liderlik tarifleri belki de yetersiz kaldı. Tam da bu noktada yıllar önce seneryosu Rıfat Ilgazın ünlü eserinden esinlenerek yazılan Hababam Sınıfı” adlı sinema filminde usta oyuncu Münir Özkul’un hayat verdiği idealist öğretmeni Mahmut Hoca'nın unutulmaz okul tarifi tam da yerine oturdu. Ne diyordu Mahmut Hoca? “Okul sadece dört yanı duvarla çevrili, tepesinde dam olan yer değildir. Okul her yerdir. Sırasında bir orman, sırasında dağ başı… Öğrenmenin, bilginin var olduğu her yer okuldur.” İşte rol model okul yöneticisi Mahmut Hoca’nın yıllar önce yaptığı okul tarifi yıllar sonra gerçek oldu. Hepimiz bu süreçte uzaktan eğitim uygulamalarıyla eğitimin her yerde yapılabildiğini gördük. Burada vurgulanmak istenilen okul müdürünün vizyon sahibi olması gerektiğidir. Lakin Mahmut Hocadan öğremeceğimiz çok şeyler var. Mesela Mahmut Hoca’nın her şeye rağmen muhatabının insan olduğunun farkında olması ve okulda öğrencilerin her türlü tutum ve tavırlarında empati kurabilmesi. Eğitim öğretim sürecinde ödül ve cezayı öğrencilere davranış kazandırma noktasında uygun dozda kullanabilmesi. Fedakar tavırları ile hem öğretmenlere hem de öğrencilere güven verebilmesi okul liderliğinde önemli tutum ve davranış örneğidir. Çünkü eğitim liderliği sabah sekizde başlayıp akşam beşte biten resmi prosedür işletilen bir görev değildir. Okul liderliği sadece çocuklara sorumluluk duygusu öğretmek için uygun ortamlar hazırlamak değil, Çocukların hayal dünyalarına girip onlara rehberlik etmek öğretmen, öğrenci ve aile arasında körü kurabilmek okul müdürünün başka bir görevidir.

Okul lideri sadece öğrenci ve öğretmenlerin sürece dahil olmasından ziyade velileri de aktif olarak sürece dahil edip eğitim öğretim sürecinde paydaş sayısını artırır. Velilerin okula yakın olması halinde ise öğrenci başarısının artacağını yani anne baba tutumlarının çocuk yetiştirmedeki önemini mutlaka veliye hissettirir. Yine bu bağlamda anne baba eğitiminde örnek bir uygulamayı rol model yönetici Mahmut Hoca'dan görüyoruz. Hani velilere ders gibi sözler söylüyor ya: ''Bir çocuk eline çanta verip okula yollamakla, cebine üç beş kuruş para koyup okulun köşesine atılmakla eğitilmez...'' Benim kanımca hatalı çocuk tembel çocuk yoktur. Hatalı hatta suçlu anne baba vardır.” Bu veciz sözler aslında en dikkat çekici rehberlik modelidir.

Okul müdürü, yeri geldiğinde öğretmene kalkan olan, yeri geldiğinde çevresine ışık saçan,en önemlisi de öğrenciye güvenli bir liman olan en önemli unsur olmalıdır. Okul müdürü nasıl olmalı sorusuna gelince değerlerine bağlılık noktasında klasik, yenilikleri takip etme noktasında çağdaş yenilikçi, öğrenci ve öğretmeni anlama noktasında demokratik, prensilerinden taviz vermeme ve yasaların uygulanması noktasında yerine göre teokratik olmalıdır. Okul müdürü öğrencinin, öğretmenin ve velinin isteklerine ölçülü cevap vermeli hiç birini diğerine tercih etmemelidir.

Bu özellikleri temsil eden yönetici hangi tip yönetici derseniz benim kanımca Mahmut Hoca modeli dediğimiz herkesin güvendiği, paydaşlar arasında güvenli köprü kurabilen yöneticidir. Bu tip yönetici hem devletin resmi yüzünü taşır hem de insani ve vicdani sorumluluklarını yerine getirmekte hiç tereddüt etmez. Sorumluluklarını yasalardan alır, uygulamalarını insani boyutta düşünerek yapar. Kazan kazan modeli ile hem okulu, hem öğretmeni, hem öğrenciyi hem de veliyi mutlu etmesini bilir. Okul, müdürü kadarsa okul müdürü de Mahmut Hoca kadar olmalıdır.