Bu uluslararası projeyi Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından desteklenmektedir ve Çin Deprem İdaresi liderliğinde yürütülmektedir. Proje ekibinde Türkiye'den Hacettepe Üniversitesi'nden Prof. Dr. Galip Yüce ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'nden Prof. Dr. Nazan Erik Yalçın gibi bilim insanları da bulunmaktadır. "Sismotektonik Bölgelerde Akışkan Jeokimyası: Oluşum Modeli ve Deprem Öngörüsüne Uygulanması" adlı proje, 5 yıl boyunca devam edecek şekilde planlanmıştır.

Proje koordinatörlerinden Prof. Dr. Galip Yüce, projenin amacının, deprem öncesi yer altındaki kimyasal değişiklikleri, akışkan ve gaz jeokimyasındaki değişikliklerle izlemek olduğunu belirtti. Depremler, yeraltında kırıkların oluşması ve yer değiştirmesi sonucu meydana gelir ve ciddi maddi ve insan kayıplarına neden olabilir. Bu nedenle projenin ana hedefi, bu tür kimyasal değişiklikleri izleyerek depremleri önceden tahmin etmektir. Ancak Prof. Dr. Yüce, dünyada ve Türkiye'de şu an için depremlerin kesin olarak önceden tahmin edilemediğini belirtti, ancak bilim insanlarının bu konuda çalışmalarını sürdürdüğünü ve sürdüreceğini vurguladı.

Proje kapsamında diğer ülkelerde yürütülen bilimsel çalışmaların takip edildiğini ve bu verilere dayanarak depremlerin önceden tahmin edilebilirliğini araştırdıklarını belirten Prof. Dr. Yüce, farklı ülkelerin bilim insanlarının bu konuda veri paylaşımında bulunduğunu ve uluslararası bir araştırma projesi geliştirmeyi amaçladıklarını ifade etti.

Balayı İçin Geldiği Kapadokya'da, Tarihi Kalede 3 Metreden Düşüp Ayağını Kırdı Balayı İçin Geldiği Kapadokya'da, Tarihi Kalede 3 Metreden Düşüp Ayağını Kırdı

Ayrıca, yer altındaki jeokimyasal değişikliklerin izlenmesinin, aktif fay hatları üzerine kurulan gerçek zamanlı çevrimiçi istasyonlar aracılığıyla mümkün olduğunu belirten Prof. Dr. Yüce, bu konuda örnek olarak Çin'de Eylül 2023'te yaşanan bir depremin öncesinde yer altındaki gaz değişikliklerinin izlendiğini söyledi. Proje ekibi, bu tür verileri daha ileriye taşımak için çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti.

Sonuç olarak, depremleri kesin olarak önceden tahmin etmek şu an için mümkün olmasa da, bu proje, bilimsel verilerin multidisipliner bir yaklaşımla bir araya getirilmesi ve deprem öncesi yer altındaki jeokimyasal değişikliklerin izlenmesi için önemli bir adım olarak kabul ediliyor. Prof. Dr. Yüce ve diğer bilim insanları, depremlerin neden olduğu riskleri azaltmaya yönelik bu önemli çalışmaya katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.