Geniş çaplı soruşturma sonunda açılan dava, sağlık sistemine duyulan güveni sarsan iddiaların yargı önünde ilk kez ele alınması nedeniyle büyük önem taşıyor.
DAVAYA YOĞUN İLGİ: SALONDA GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ARTIRILDI
Duruşma, saat 10.15 itibarıyla sanıkların kimlik tespitiyle başladı. Mahkeme salonuna alınan sanıklar arasında çeşitli meslek gruplarından doktorlar, özel hastane çalışanları, yönetici pozisyonundaki kişiler ile bazı hastane ortakları da yer aldı. Tutuksuz yargılanan sanıklar ise salona güvenlik kontrolünden geçirilerek alındı. Yoğun güvenlik önlemleri altında yapılan duruşmayı, bazı bebeklerin aileleri, avukatlar ve basın mensupları da takip etti.
İDDİANAMEDE AĞIR SUÇLAMALAR: ORGANİZE HAKSIZ KAZANÇ VE ÖLÜME SEBEBİYET
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan kapsamlı iddianamede, sanıkların organize bir yapı içinde hareket ederek devlet hastanelerinden özel hastanelere usulsüz sevk sağladıkları, bu sevkler sırasında ailelerin rızası alınmadan ve gereklilik olmadan işlemler yapıldığı, kimi durumlarda da yeni doğmuş bebeklerin hayatını kaybettiği belirtildi. İddialara göre sanıklar, "nitelikli dolandırıcılık", "resmi belgede sahtecilik", "taksirle ölüme neden olma", "rüşvet" ve "örgüt kurma ve yönetme" gibi ağır suçlarla yargılanıyor.
İddianamede, söz konusu özel hastanelerde yenidoğan yoğun bakım servislerinin kapasitesinin üzerinde hasta kabul ettiği, bazı sağlık çalışanlarının maddi menfaat karşılığında hasta sevki sağladığı ve bu şekilde sağlık hizmeti üzerinden milyonlarca lira haksız kazanç elde edildiği belirtildi.
AİLELER TEPKİLİ: “YARGI EN AĞIR CEZAYI VERMELİ”
Duruşmayı takip eden bazı mağdur aileler, adliye önünde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Yeni doğmuş çocuklarının özel hastanelerde kötü koşullarda tutuldu





