Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün 2023 Ocak Ayı Alansal Yağış Raporu verilerine göre; Türkiye genelinde geçen ocak ayında yağışlar, normaline göre yüzde 52 azalarak, son 22 yılın en düşük seviyesinde kaldı. Türkiye geneli şubat ayı yağışları da normalinin ve geçen yıl şubat ayı yağışlarının altında gerçekleşti. 1991-2020 yıllarını kapsayan dönemde şubat ayı normali 59,8 milimetre, 2022 yılı şubat ayı yağışı 61,7 milimetre, 2023 yılı şubat ayı yağışı ise 45,3 milimetre oldu. Yağışlar normaline göre yüzde 24, geçen yıl şubat ayı yağışlarına göre yüzde 27 azalma gösterdi. Bölge geneli yağışlar ise Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri hariç tüm bölgelerde normallerinin altında gerçekleşti. En fazla azalma yüzde 82 ile Ege Bölgesi'nde kaydedildi. Ege Bölgesi şubat ayı yağışları, son 34 yılın en düşük seviyesine indi. Yağışlar Ege Bölgesi'nin iç ve batı kesimleri, İstanbul çevresi hariç Trakya'nın tamamı, Çanakkale'nin batısı ile Antalya'nın kuzey kesimlerinde normallerine göre yüzde 80'den fazla azalma gösterdi.

'5 AYLIK YAĞIŞLAR SON 63 YILIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNDE'

Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Prof. Dr. Dursun Büyüktaş, Türkiye'de son 22 yılın en düşük ocak ayı yağışının ardından şubat ayında da yağışların normalinden yüzde 24 azalma gösterdiğini hatırlattı. 1 Ekim 2022- 28 Şubat 2023 dönemini kapsayan 2023 su yılı yağışlarının, normalinin ve geçen yıl yağışlarının altında gerçekleştiğini anlatan Prof. Dr. Büyüktaş, "Türkiye geneli su yılı yağışı 191,8 milimetre, 1991-2020 tarihleri arasındaki normali 313 milimetre ve geçen yıl aynı dönem su yılı yağışı 309.4 milimetredir. Yağışlarda normaline göre yüzde 39, geçen yıl aynı dönem yağışlarına göre yüzde 38 azalma mevcuttur. Türkiye geneli 5 aylık su yılı yağışları, son 63 yılın en düşük seviyesindedir. Su yılı yağışları tüm bölgelerimizde normallerinin altında gerçekleşmiş, en fazla azalma yüzde 50 ile Marmara ve İç Anadolu bölgelerinde meydana geldi. 5 aylık kümülatif yağışlar Marmara ve İç Anadolu bölgelerinde son 63 yılın, Akdeniz Bölgesi'nde son 50 yılın ve Ege Bölgesi'nde son 30 yılın en düşük seviyesine inmiştir" diye konuştu.

'HUBUBATTA YÜZDE 40'A VARAN VERİM DÜŞÜŞÜ BEKLENTİSİ'

Yağış azlığının tarımsal üretime etkilerinden bahseden Prof. Dr. Dursun Büyüktaş, şunları söyledi:

Sandalye Fabrikasında Yangın Sandalye Fabrikasında Yangın

"Ülkemizde hububat tarımı genellikle yağışa bağlı koşullarda yapılıyor. Sulanan alanlardaki hububat oranı yaklaşık yüzde 15. Bu yağışlarda azalma olduğunda mayıs-temmuz dönemindeki buğday rekoltesinde azalmaya yol açacak. Buğday rekoltesinin yüzde 40 azalacağı tahmin ediliyor. Geçen yıl 21 milyon ton civarında buğday üretimi gerçekleştirildi. Geçen yıl kuraklık söz konusuydu; ama ocak ayından sonra düşen yağışlar kısmen telafi etti. Bu sene yağışlar, geçen yıldan daha az. Durum daha kötü. Buğday genelinde ve diğer hububatta yüzde 40'a varan verim düşüşü beklentisi var."

'1 AYLIK YAĞIŞ, 1 GÜNDE DÜŞÜYOR'

Kış aylarındaki kar ve yağmur yağışlarının sulama alanlarında depolanmasıyla haziran, temmuz, ağustos aylarında tarımsal alanların su ihtiyacının karşılandığına değinen Prof. Dr. Büyüktaş, "Yağışın düşme formu değişti. Şiddetli sağanak şeklinde geçiyor. 1 aylık yağış, 1 günde düşüyor. Onun da büyük kısmı depolanamadan yüzey akışıyla denize ulaşıyor. Bu yağışların bize faydası yok. Önümüzdeki sezonlar, buna benzer olaylar sıklaşarak devam edecek. Depolayamazsak haziran, ağustos döneminde sulama suyu sıkıntısından tarımsal üretimde sorunlara neden olacak. Barajlardaki doluluk oranlarında da düşüş yaşandı" dedi.

'SUYU ÇOK İSTEYEN BİTKİLERİ, EKİM DESENİNDEN ÇIKARIP EKMEYECEĞİZ'

Kuraklığın tarımsal üretime olumsuz etkisini önlemek için suyu çok tüketen bitkilerin üretim alanlarında değişiklik ve ekim nöbeti sisteminin uygulanmasını öneren Prof. Dr. Büyüktaş, şöyle konuştu:

"Kuraklık nedeniyle ekim deseninde mecburen değişikliğe gideceğiz. Suyu çok isteyen bitkileri, ekim deseninden çıkarıp ekmeyeceğiz. Suyu daha az tüketen bitkileri, önümüzdeki sezonda muhtemelen ekim desenine koymak zorunda kalacağız. Orta Anadolu, Konya Türkiye'nin tarım ambarı olarak bilinirdi. Orta Anadolu, Konya'ya baktığımızda mısır, şeker pancarı, yonca ağırlıklı ekilmeye başlandı. Yoncanın yıllık su tüketimi 1200 milimetre, şeker pancarının tüketimi 1000 milimetre civarında. Buğdayın tükettiği su, 300 milimetre civarında. O suyu buğdaya ayırsanız; verim 3 katı artacak ve su tüketimi azalacak. Bu bitkiler başka havzalara kaydırılabilir. Önümüzdeki yıllarda Türkiye çapında ekim nöbetinde değişiklik olması kaçınılmaz."

Editör: TE Bilişim