Semenderoğlu, yangınların önüne geçebilmek için orman planlamasında ağaç türü seçiminin büyük önem taşıdığını ifade etti. 2024 yılı, Türkiye’de son yılların en sıcak dönemlerinden biri olarak kaydedilirken, 2025 yazının da benzer şekilde aşırı sıcak ve kurak geçmesi bekleniyor. Bu durumun, yangın riskini ciddi ölçüde artırdığını belirten Prof. Dr. Semenderoğlu, orman yangınlarının oluşması için üç ana unsurun – yanıcı madde, oksijen ve yüksek sıcaklık – bir araya gelmesinin yeterli olduğunu vurguladı. Özellikle sıcak, kuru rüzgârların etkili olduğu günlerde, ormanların yangına son derece elverişli hâle geldiğini dile getirdi.
“Servi Ağaçlarıyla Yangınlar Yavaşlatılabilir”
Prof. Dr. Semenderoğlu, kızılçamların orman yangınlarındaki rolüne de dikkat çekti. Özellikle Ege ve Akdeniz kıyılarında yoğun olarak bulunan bu ağaç türünün reçineli yapısı nedeniyle kolay tutuştuğunu, aynı zamanda kuru iğne yaprakları ile yangının hızla yayılmasına neden olduğunu ifade etti. Kızılçamların arasına, yangına karşı daha dirençli ve hava sirkülasyonunu engelleyen servi gibi ağaç türlerinin ekilmesinin, alevlerin ilerlemesini yavaşlatabileceğini belirtti.
“Yangınlara Karşı Giriş Yasakları ve Ağaç Temizliği Etkili Önlemler”
Orman yangınlarının sayısının her yıl arttığını ve artık tek bir yangında binlerce hektarın kül olduğunu söyleyen Semenderoğlu, 1 Mayıs – 31 Ekim tarihleri arasında uygulanan ormana giriş yasaklarının oldukça etkili bir yöntem olduğunu vurguladı. Ayrıca, orman zemininde biriken kuru yaprak, dal ve çalıların düzenli temizlenmesinin de yangınların yayılmasını önleyici etkisi bulunduğunu söyledi.
Servan ağaçlarının dışında, meşe, keçiboynuzu, akasya ve incir gibi yangına daha dirençli ağaç türlerinin de orman-tarım arazileri ya da yerleşim alanları arasına tampon bölge olarak dikilebileceğini önerdi. Bunun yanı sıra kontrollü piknik alanlarının artırılmasının, insanların ormanlara yönelmesini azaltacağını ve riskin düşmesini sağlayacağını da ifade etti.
“Eğitim ve Bilinçlendirme Ön Planda Olmalı”
Yangınların önlenmesinde sadece fiziksel önlemlerin değil, toplumsal bilinç düzeyinin de son derece önemli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Semenderoğlu, kamuoyunun orman yangınlarına karşı bilgilendirilmesi ve eğitim çalışmalarının artırılması gerektiğini sözlerine ekledi.
