Araştırmaya göre sürdürülebilirlik konusu artık Türkiye'deki tüketicilerin çoğunluğunu etkiliyor. KONDA Araştırma şirketi tarafından Eylül 2023'te 31 il, 91 ilçe ve 122 mahallede, Türkiye'nin tüm bölgelerini temsil eden 2 bin 57 kişi ile yüz yüze görüşülerek gerçekleştirilen araştırma, Türkiye'nin sürdürülebilirlik konusundaki toplumsal farkındalığını ön plana çıkarıyor, olumlu değişim için hem zorlukları hem de fırsatları ortaya koyuyor.

PET ŞİŞE KULLANMAMAYA DİKKAT EDERİM DİYENLER YÜZDE 50

Tokat’ta Gündüzlü Çocuk Hizmetleri İçin Toplantı Düzenlendi Tokat’ta Gündüzlü Çocuk Hizmetleri İçin Toplantı Düzenlendi

 Sürdürülebilirliğin günlük hayattaki yansımalarına bakıldığında; suyu gerekmedikçe açık bırakmam, su israfını azaltmaya çalışırım diyenler yüzde 92, kullanmadığım elektrikli aletlerin fişlerini çekerim diyenler yüzde 81, plastik ambalaj, pet şişe kullanmamaya dikkat ederim diyenler yüzde 50.

 Ankete katılanlara, gündelik hayattaki farkındalığı ölçmek amacıyla paketli ambalajların üzerindeki sürdürülebilirlik etiketlerini bilip bilmedikleri soruldu. Araştırma, içgüdünün somut bilgiye dönüşmesiyle birlikte katılımcılar arasında sürdürülebilir davranışlarda da paralel bir artış olduğunu ortaya çıkardı. Gıda alanında sürdürülebilirlik toplumsal düzeyde güçlü bir yankı uyandırıyor. Ankete katılanlar organik ve sürdürülebilir gıda seçeneklerinin tüketimine olumlu bir eğilim gösteriyor.

PARAMI ÇEVRESEL AÇIDAN SORUMLU ÜRÜNLERE HARCAMAYI TERCİH EDERİM DİYENLERİN ORANI YÜZDE 52

 Gıdada sürdürülebilirlik bağlamına yönelik toplumsal tepkiler dikkate alındığında; organik besinler için çok para ödemeye değer diyenlerin oranı yüzde 64, sürdürülebilirlik açısından bitkisel bazlı beslenmeye dikkat ederim diyenlerin oranı yüzde 54, paramı çevresel açıdan sorumlu ürünlere harcamayı tercih ederim diyenlerin oranı yüzde 52, sürdürülebilirlik sertifikası olan ürünler için daha fazla ödemeye değer diyenlerin oranı ise yüzde 47.

 Ankete katılanlara sürdürülebilir tarım tercihleri sorulduğunda; yüzde 77'si, tarımda gereğinden fazla gübre kullanımının toprak sağlığını olumsuz yönde etkilediğini söyledi. Tüm gıda markaları çiftçilere onarıcı tarıma geçmeleri için destek olmalı, bunun için özel yardımlar yapılmalı diyenlerin oranı yüzde 75, yüzde 60'ı çiftçileri onarıcı tarım konusunda eğiten firmaların ürünlerini satın almayı tercih edeceğini söyledi. Onarıcı tarım ile çevreye saygılı ürünleri almayı pahalı bile olsa tercih ederim diyenlerin oranı ise yüzde 45.

 2027 YILINA KADAR YAKLAŞIK 600 KADIN LİDERİN GÜÇLENDİRİLMESİNİ HEDEFLENİYOR

 Anket, sürdürülebilirlik ile toplumsal cinsiyet eşitliği arasında kavramsal bir ilişki kurulmasa da Türkiye'de toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda güçlü bir farkındalığın altını çiziyor; çoğunluk iş, eğitim ve sosyal yaşamda kadınların eşit haklara sahip olmasını savunuyor. Cargill'in Yarının Kadın Liderleri programı da bu düşünceyle örtüşüyor ve 2027 yılına kadar yaklaşık 600 kadın liderin güçlendirilmesini hedefliyor.

 Sürdürülebilirliğin cinsiyet eşitliği ile ilişkisi sorulduğunda; 10 kişiden 8'i bu konunun kapsam dahilinde olmadığını düşünüyor. Kadınlar işte, eğitimde, sosyal hayatta erkeklerle eşit fırsatlara sahip olmalı diyenler yüzde 83, kadınlarla ilgili sosyal sorumluluk programı yapan şirketlere daha olumlu bakarım diyenler yüzde 72, kadın haklarına saygı duyan şirketlerin/markaların ürünlerini tercih ederim diyenler yüzde 61.

 TÜRKİYE PAZARININ GELİŞEN TALEPLERİNE DE YANIT VERİYORUZ

 Araştırma sonuçlarını değerlendiren Gıda Çözümleri META Ürün Grubu ve Sürdürülebilirlik Direktörü Cem Beysel, “Cargill olarak dünyayı güvenli, sorumlu ve sürdürülebilir bir şekilde besleme taahhüdümüz doğrultusunda, beklentilere yanıt vermekle kalmayıp en son teknolojilerin uygulanması yoluyla yenilikçi, sürdürülebilir odaklı ve katma değerli ürünler sunuyoruz. Küresel tüketici trendlerine ve aynı zamanda Türkiye pazarının gelişen taleplerine de yanıt veriyoruz" dedi.

Editör: Şaban Konyar