Maşat Höyük, Hanözü kazısı eserleri, Hıristiyanlık eserleri ve etnografya temelli eserlerin yanı sıra sikkeler ve süs eşyası sergilendiği Sulu Sokak Çarşısı'ndaki Arastalı Bedesten'de hizmet veren Tokat Müzesinde,Roma Dönemi'ne ait olduğu öğrenilen lahit içindeki 2 bin yıllık insan iskeleti çekiyor. 1927 yılında Tokat'ın Artova İlçesi'nde bir vatandaş tarafından kazı yapılırken bulunan iskelete ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Müzenin kurulduğu günden beri çeşitli kurtarma kazıları ve araştırmalar yaptığını söyleyen Tokat İl Kültür ve Turizm Müdürü Adem Çakır, "Çeşitli inşaatlarda ortaya çıkan tarihi yapılara da el atıyor. Müzemizin ortasında sergilenen lahit, Roma dönemine tarihlendirebileceğimiz pişmiş topraktan yapılmış bir lahit. Tabii lahit ve mezar aslında insanlık tarihi kadar eski bir gelenek. Hemen her toplumda farklı inanç sistemlerinde de yaşasalar insanlar ölümü farklı bir değer vermişler. Ve birçok inanç grubunda da antik dönemde de dahil olmak üzere öbür dünya inancı var. Yani öldükten sonra tekrar dirilme inancı var. Bu inançlarından dolayı öldükten sonra tekrar dirileceklerini düşünerek farklı mezar türleri yapılmış farklı toplumlarda. Örneğin lahit deyince aklımıza İstanbul Arkeoloji'de sergilenen İskender lahdi, belki de dünyanın en güzel rahiplerinden birisi. Bunlar cenazenin maddi ve idari görevine göre içinde bulunduğu yaşadığı toplumda, farklı formlar olarak karşımıza çıkıyor. Bu işte bir devlet büyüğü ya da bir komutansa, varlıklı bir aileyse, tüccarsa, çok daha süslü, gösterişli, taşlardan, kayalardan uyularak yapılırken, diğer insanların gelir durumuna göre de işte bu aşağı doğru iniyor. Orta düzeyli bir aile olduğunu düşündüğümüz pişmiş toprak bir lahittir. Bizim Artova bölgemizde çıkarılmış bizim bölgemizde sıkça karşılaştığımız lahit türlerinden birisidir. Tabii rastlıyoruz ancak sağlam çıkması oldukça zor. Çünkü deprem bölgesi olduğu için ilimiz, sarsıntılarla birçok pişmiş toprakta kırılabilir malzeme olduğu için sağlam çok fazla bulamıyoruz. Bu da sağlam çıkarılan şanslı olabilir diye düşünüyorum. İçindeki iskelet de gene aynı şekilde o dönemden olduğunu düşünebiliriz. Ölüm her insanın, herhalde gelecekte de öyle olacak, insanların ilgisini çekiyor. Çünkü tam olarak insan zihninin açıklayamadığı. Ancak inanç sistemiyle diniyle bağ kurarak açıklamaya çalıştığı bir olgu hayatımızda olan ve ölüm belki hayatımızı esas değerli kılan şey. Burada da yaklaşık 2 bin yıl önce ölen birisinin sergilenmesi tabii ki çok ilgi çekici bir unsur ve müzemizde sergilenen en ilgi çekecek unsurlardan birisi bu eserimiz’’ dedi.
