Uzun yıllar Avrupa'da yaşam mücadelesi veren Süryani aileler, ülkelerine geri döndüklerinde, köy hayatını yeniden inşa etme çabasına girmişler.

Bu ailelerin en dikkat çekici girişimi ise, 40 yıl önce İsviçre'de öğrendikleri pizzacılık sanatını, Bagok Dağı eteklerindeki evlerinde yaşama geçirmeleri olmuş. Aziz Demir ve oğlu İshak Demir'in açtıkları dükkanda, taş fırında odun ateşiyle pişirdikleri 'Süryani pizzası', hem yerel halktan hem de yabancı turistlerden yoğun ilgi görüyor.

Süryani ailelerin göç hikayesi ve pizzacılık deneyimleri, bölgenin kültürel dönüşümünü gözler önüne seriyor. Terörün acılarını yaşamış bu insanlar, memleketlerine döndüklerinde, geçmişte bıraktıkları hayatlarına yeni bir boyut katmışlar. Geleneksel Süryani mimarisi ve modern konut anlayışını harmanlayan villalar, mahalleleri 'Villa köy' olarak tanımlanır hale getirmiş.

Süryani pizzasının ortaya çıkışı da, bu kültürel dönüşümün bir parçası olarak ele alınabilir. Avrupa'da kazandıkları deneyimi, köylerine taşıyan aile, hem geçmişe hem de geleceğe uzanan bir köprü kurmuş. Geleneksel lezzetleri modern bir sunum ile buluşturan Süryani pizzası, bölgenin yeni gastronomik kimliğinin de habercisi gibi görünüyor.

Gazze'deki İnsani Kriz Giderek Derinleşiyor Gazze'deki İnsani Kriz Giderek Derinleşiyor

Elbeğendi Mahallesi, böylece terörün gölgesinden kurtulup, huzur ve güvenin hakim olduğu yeni bir döneme adım atmış. Süryani ailelerin öncülüğünde gelişen bu kırsal dönüşüm, bölgenin kültürel zenginliğini de ön plana çıkarıyor. Süryani pizzası, bu zenginliğin somut bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. 

Süryani Göçü ve Dönüş Hikayesi

1990'lı yıllarda Midyat ilçesindeki terör olayları, Süryani ailelerin Avrupa'ya göç etmesine neden olmuştu. Yaşanan güvensizlik ortamından kaçan aileler, başta İsviçre olmak üzere, Avrupa'nın çeşitli ülkelerine sığınmak zorunda kalmışlardı.

Ancak, son yıllarda bölgede sağlanan huzur ve güven ortamı, ailelerin memleketlerine geri dönmesini sağladı. Köylerine dönen Süryani aileler, burada geleneksel mimariye uygun villalar inşa etmeye başladılar. Taş evleri andıran bu yeni villalar, mahallelere 'Villa köy' görünümü kazandırdı.

Aziz Demir ve oğlu İshak Demir de, İsviçre'de edindikleri pizzacılık deneyimini, köylerine döndükten sonra hayata geçirdiler. Elbeğendi Mahallesi'nde açtıkları dükkanda, taş fırında odun ateşiyle pişirdikleri 'Süryani pizzası', bölgenin yeni gastronomik kimliğini yansıtan önemli bir örnek oldu. 

'Süryani Pizzası'nın Yükselişi

Aziz Demir ve İshak Demir'in açtıkları dükkanda sunulan 'Süryani pizzası', hem yerel halk hem de yabancı turistler tarafından büyük ilgi görüyor. İtalyan usulü pişirilen bu pizza, geleneksel Süryani lezzetlerinin modern bir yorumu olarak öne çıkıyor.

Taş fırında odun ateşiyle pişirilen pizzalar, Süryani ailelerin Avrupa'daki deneyimlerini yansıtıyor. Ancak, kullanılan malzemeler ve sunuş şekli, bölgenin kendine has özelliklerini de barındırıyor. Böylece, Süryani pizzası, kültürel sentezin somut bir örneği haline geliyor.

Dükkanda servis edilen pizzalar, hem görsel hem de lezzet açısından oldukça dikkat çekici. Köy halkının yanı sıra, bölgeyi ziyaret eden turistler de, bu yeni lezzeti deneyimleme fırsatı buluyor. Süryani pizzasının yükselişi, Midyat kırsalındaki kültürel dönüşümün de bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. 

Mardin'in Midyat ilçesindeki Elbeğendi Mahallesi, terörün gölgesinden kurtulup huzura kavuşan bir köy hikayesini temsil ediyor. Bu hikayede, Süryani ailelerin göç deneyimleri ve köylerine dönüşleri önemli bir yer tutuyor.

Ailelerin, İsviçre'de edindikleri pizzacılık becerisini, Bagok Dağı eteklerindeki evlerinde hayata geçirmeleri, bölgenin kültürel dönüşümünün bir parçası haline gelmiş. 'Süryani pizzası' olarak sunulan bu lezzet, geleneksel ve modern unsurların harmanlandığı yeni bir gastronomik kimliği temsil ediyor.

Elbeğendi Mahallesi'nin 'Villa köy' görünümü ve Süryani pizzasının yükselişi, terörün acılarını yaşamış bu toplulukların, memleketlerine döndüklerinde yaşadıkları kültürel dönüşümü gözler önüne seriyor. Böylece, Süryani pizzası, bölgenin kayıp yıllarının ardından yeniden inşa edilen umudun ve huzurun simgesi haline geliyor.

Kaynak: DHA