Durmaz, yirmi milletvekilinin imzasıyla TBMM Başkanlığına sunulan önergede “Küçükbaş hayvancılıkta yatırım ve ar-ge desteklerinin yetersizliği nedeniyle ülkemizin kendine yetebilen bir noktadan ciddi bir gerileme yaşadığını vurgulayarak, “Birçok alanda olduğu gibi canlı hayvan yetiştiriciliğinde de ithalata ağırlık verilmesi hem ülkemizin bu alandaki özgünlüğüne zarar vermiş hem de üretim kapasitemizin zayıflamasına neden olmuştur” dedi.

Koyun yetiştiriciliğinin günümüzde de et, süt, yün ve deri üretimi açısından ülkemiz ekonomisinde de çok önemli yer tuttuğunu belirten Durmaz, koyun yetiştiriciliğinin desteklenmesinin ailelerin köyden kente göçünün önlenmesi, işsizlik ve ekonomik krizin önlenmesi anlamına geleceğini söyledi. Durmaz “Kırsal kesimde yaşayan halkımız için kolay bir uğraş alanı ve maddi güvence olan koyunculuk, köylü için en yakınındaki banka gibi değerlendirilebilir. Kısa zamanda nakit paraya çevrilebilmesi nedeniyle aile tarımın bir sigortası olarak düşünülebilir. Bu nedenle sadece bitkisel üretimle uğraşan işletmeler dahi ellerinde az sayıda da olsa koyun bulundurmaktadır. Ancak seksenli yıllarda 45 milyon, doksanlı yıllarda 40 milyon baş düzeyinde olan koyun varlığımız, 2015 yılına 33 milyon baş seviyelerine kadar gerilemiş, son döneme ise yürütülen bazı destekleme projeleri ile tekrar artış eğilimine geçmiştir” dedi.

2020 yılında ilimiz Tokat’ta başlatılan ve birçok ilimize rol model olan “Köyümde Yaşamak İçin Bir Sürü Nedenim Var” koyun projesi tüm ülkemizde uygulanmalı ve teşvik edilmelidir diyen Kadim Durmaz, “Eğer ki insanları doğduğu topraklarda doyurup, büyük şehirlere göçmesinin önüne geçmek istiyorsak boşalan yayla ve meralarımızdan yeniden kuzu ve koyun seslerinin gelmesini sağlamalıyız” ifadelerini sözlerine ekledi.

Durmaz; Maden Projeleri ile Koyunculuğa Darbe Vurulduğunu İddia Etti

Fidan: Filistin Sorunu, Türkiye ve Mısır’ın Ortak Duruşa Sahip Olduğu Bir Konudur Fidan: Filistin Sorunu, Türkiye ve Mısır’ın Ortak Duruşa Sahip Olduğu Bir Konudur

CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz “ Meralar ve tarım alanlarının maden ocaklarına dönüştürülmekte, hayvancılık için mera kullanım alanları giderek daralmaktadır. Dolayısıyla hayvancılık özellikle de koyunculuk bitkisel üretime elverişli olmayan dağlık ve çorak bölgelere kayarak buralarla sınırlandırılmış olmaktadır. Maden projeleri ormanları, meraları, su kaynaklarını tahrip ederken, halkın en kıymetli doğal kaynakları, geçim kaynakları da yok olmaktadır” dedi.

Karayaka ve Karagül Koyun Irkı Korunmalıdır!

Türkiye, zengin biyolojik çeşitliliğini, özellikle de yerel koyun ırklarını korunması gerektiğini söyleyen Durmaz “Karadeniz yaygın olarak yetiştirilen yerli koyun ırklarının başında Karayaka ve Karagül koyunu gelmektedir. Karadeniz kıyı şeridinde özellikle Samsun, Amasya, Sinop, Ordu, Giresun ve Tokat illerinde yoğun bir şekilde yetiştirilen Karayaka ırkı Türkiye’de yetiştirilen yerli ırklar arasında süt verimi düşük bir ırk olsa da et kalitesi, yani etin lezzeti bakımından kıvırcık ırkından sonra ikinci sırada yer almaktadır. Orta Asya kökenli bir ırk olup Türkiye’de sınırlı bir coğrafi bölgede yetiştirilen Karagül ırkı koyunlar ise kuzularının tipik astragan kürk niteliğinde olan yapağı yapısı nedeniyle korunması gereken değerli bir ırktır. Milli varlığımızdır! Varlığı olan bu ırkların korunması için, meralarımızın, su kaynaklarımızın, ormanlarımızın da korunması, projelerinin derhal iptal edilmesi gerekmektedir” dedi.

Durmaz önergesinin sonunda; “Biz CHP grup önerisi olarak sunduğumuz bu önergeyi, koyunculuğun desteklenmesi, yöremizin geçim kaynaklarının geliştirilmesi ve milli koyun ırklarımızın korunmasını amaçladık. “ dedi.

Editör: TE Bilişim