Prof. Dr. Durukan, bacaklarda ağrı, şişlik, his değişiklikleri (yanma, batma, karıncalanma, uyuşukluk, hassasiyet, kaşıntı) ve gece kramplarının varis belirtileri arasında yer aldığını ifade etti. Bu tür belirtiler görüldüğünde bir kalp damar cerrahisine başvurulmasının önemli olduğunu vurguladı.

Varis ve Kronik Venöz Yetmezlik

Kronik Hastalıklar ve Yaşam Kalitesi: Zorluklar ve Baş Etme Yöntemleri Kronik Hastalıklar ve Yaşam Kalitesi: Zorluklar ve Baş Etme Yöntemleri

Prof. Dr. Durukan, varisin, bacaklardaki yüzeysel toplardamarların gözle görülür hale gelmesi olduğunu söyledi. Varisin, 1-4 mm çaplı olanlarının "retiküler venöz" ve 4 mm'den büyük olanlarının ise "varis" olarak kabul edildiğini belirtti. Bacaklarda üç temel toplardamar sistemi bulunduğunu ve yüzeysel venöz sistemin cilt altından geçtiğini, derin toplardamar sisteminin ise kaslar arasında yer aldığını kaydetti. Venöz sistemin yerçekimi nedeniyle kanın geri kaçışını engelleyen kapakçıkları olduğunu ve bu kapakçıklarda yapısal bozulmaların kronik venöz yetmezliğe yol açabileceğini açıkladı.

Belirtiler ve Tedavi Seçenekleri

Prof. Dr. Durukan, varis belirtilerinin bacaklarda ağrı, şişlik, his değişiklikleri ve gece kramplarını içerdiğini vurguladı. Tedavi seçenekleri arasında flebotropik ajanlar, elastik kompresyon tedavisi (varis çorapları) ve cerrahi yöntemler bulunmaktadır. Cerrahi tedavi yöntemleri arasında konvansiyonel "stripping", termal yöntemler (radyofrekans veya lazer) ve kimyasal ajanlarla damar kapatma yer aldığını belirtti. Ayrıca, kozmetik tedavi olarak radyofrekans veya lazer uygulamaları ile görünür damarların tedavi edilebileceğini ifade etti.

Tedavi Edilmezse Olası Komplikasyonlar

Tedavi edilmediğinde, görünür damarların artışının yanı sıra ciltte bakır rengi değişiklikler ve kalınlaşma ile incelme sürecinin başlayabileceğini söyledi. Yüzeysel venöz yetmezlik ve derin ven trombozu arasında doğrudan bir ilişki bulunmadığını, ancak yüzeysel venöz yetmezliğin pıhtılaşma riskini minimal artırabileceğini belirtti. Tedavi seçeneklerinin hastayla birlikte hekim tarafından belirlenmesi gerektiğini ve nihai kararın hastanın ihtiyaçları ve seçenekler arasındaki karşılaştırmalarla alınması gerektiğini ekledi.

Kaynak: DHA