Öncelikle konuyu ele alabilmek adına postür ve postür bozukluğu kavramlarından kısaca bahsedelim ;
Postür, vücudun her kısmının, kendisine bitişik segmente ve bütün vücuda oranla en uygun pozisyonda yerleştirilmesidir. Bir başka deyişle, vücudun her hareketinde eklemlerin aldığı pozisyonların birleşimi de postür olarak tanımlanmaktadır.
Kaslar, iskelet sistemi, beyin, sinirler uyum içerisinde etkileştiği sürece sorun yoktur. Ancak bunlar arasında uyumsuzluk doğuran her durum önemli sağlık sorunlarına yol açar. Duruş alışkanlıklarımız hatalı ise bu uyumu kendimiz de bozabiliriz. Hareketsizlik, iş veya okul hayatında zorunlu olarak belirli bir duruş biçiminde çalışma, uzun süreli ve yanlış telefon ve bilgisayar kullanımı önemli duruş bozukluklarına yol açabilir.
Peki duruşumuzun bozuk olduğunu nasıl anlayabiliriz ?
Normal şartlarda sırt omurlarımızda hafif bir kavis ve belimizde yine abartılı olmayan bir çukurluk söz konusudur. Kulak memelerimizin omuz başımızın orta hattıyla aynı hizada olması gerekir. Ve omurgamızın arkadan, hafifçe eğilip bakıldığında düz bir hizada belimize kadar iniyor olması gerekir. Eğer kendinize ya da çocuğunuza basitçe bu şekilde dışardan baktığınızda duruşunuzda, omurganızda bir anormallik olduğunu düşünüyorsanız öncelikle doğru tespit için uzman bir hekime başvurmanız gerekiyor.
Eğer postür bozukluğu tanısı konulduysa mutlaka size uygun egzersiz için bir fizyoterapiste danışmanız gerekir.
Postür bozukluğu ilerleyebilen bir deformitedir, erkenden teşhis edilip egzersiz programına başlanırsa doğru ve sağlıklı bir duruşa kısa zamanda kavuşulabilir. Daha geç kalınan durumlarda sırt ağrılar, bel –boyun ağrıları hatta kalça-diz ağrıları, halsizlik ,çabuk yorulma gibi semptomlar kendini gösterebilir. Çok daha ilerleyen durumlar fıtıklaşmaya kadar gidebilir.
Peki bu sorunların hiç oluşmaması için nasıl önemler alınabilir?
Özellikle gelişim çağındaki çocuklarda, kas ve iskelet yapısı oldukça hassastır ve Bu dönemde edinilmiş yanlış davranışlar, duruş bozukluklarının ortaya çıkmasında çok etkilidir. Bu davranışların başında ise çok ağır olan okul çantaları geliyor. Özellikle de küçük çocukların ağır sırt çantalarını taşımak zorunda kalması, postürün bozulmasına zemin hazırlıyor. İkinci olarak uzun süreli telefon, tablet kullanımı çocuklarda duruş bozukluğunu tetikliyor.
Yetişkin çağlarda ise; yine uzun süreli telefon kullanımı, Uzun süre masa başında hareketsiz çalışmak gibi faktörler, duruş bozukluklarının oluşmasında başrol oynuyor. Özellikle de sandalye ve bilgisayarın konumunun yanlış olması, duruş bozukluklarının kronik hale gelmesine yol açabilir. Bu noktada bazı küçük düzenlemelerle bu durumu minimize etmek mümkündür. Öncelikle bilgisayarınız baş hizasında olmalı, sandalyeniz bilgisayarınıza uygun konuma getirilmelidir. Otururken her iki ayak da yere değmeli, dik oturmaya özen gösterilmeli, sandalye masaya yakın olacak şekilde oturulmalıdır. Uzun süreli hareketsiz kalmamalı ve mutlaka dinlenme aralarında sırtımızı belimizi esnetecek, çalıştıracak minik egzersizler yapılmalıdır.
Duruş bozukluğu nasıl tedavi edilir;
En etkili tedavi yöntemi, doğru durmayı öğrenmek ve düzenli egzersiz yapmaktır. Yapılan egzersiz kasların kuvvetini arttırarak ve kısalmış kasları esneterek dik durmayı kolaylaştırır. Doğru durmayı, oturmayı ve kalkmayı öğrenmek ve hayata dahil etmek daha mümkün hale gelir. Bu egzersizleri fizyoterapiste danışarak yapmanız en sağlıklı ve güvenilir olanıdır.
Sağlıklı günler
Fizyoterapist Elif Usta
