Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, çalışan kesimlerin Türkiye'nin kalkınmasında üstlendiği rolü vurgulayarak, “Türkiye’yi çok daha güçlü yarınlara hep birlikte taşıyacağız. Türkiye Yüzyılı’nı emeğin ve alın terinin yüzyılı yapmak için elimizden gelen her türlü gayreti göstereceğiz” ifadelerini kullandı. Toplantıda yaptığı konuşmada 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün anlam ve önemine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu özel gün vesilesiyle emekçilere duyduğu minneti dile getirerek, “Kutlamaya hazırlandığımız 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü münasebetiyle siz kıymetli işçi ve işveren temsilcilerimizle bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Alın teri dökerek ülkemizin kalkınmasına katkı sağlayan tüm işçi kardeşlerimin bu anlamlı gününü yürekten kutluyorum” dedi.
“Emek Bizim Kültürümüzde ve İnancımızda Kutsaldır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, emeğin Türk kültüründe, tarihsel ve dini bir öneme sahip olduğunu belirterek şunları kaydetti: “Emek, bizim hem inancımızda hem kültürümüzde hem de tarihimizde büyük bir kutsiyet taşır. Bu topraklarda emek vermenin, alın teri dökmenin, sabırla çalışmanın ve üretmenin ne denli değerli olduğu, asırlardır toplumun ortak bilincinde yer bulmuştur. Bizler, emeği merkeze alan bir medeniyetin mirasçılarıyız. Peygamber Efendimiz’in 'Hiç kimse, elinin emeğinden daha hayırlı bir yemek yememiştir' hadisi şerifinde olduğu gibi, çalışmanın ve üretmenin yüceliği dinimizde de açıkça vurgulanmaktadır.”
“Çalışanlarımızın Haklarını Korumak Temel Önceliğimiz Olmuştur”
Erdoğan, hükümet olarak çalışma hayatına yönelik birçok reformu hayata geçirdiklerini vurgulayarak, çalışanların haklarının korunması konusunda kararlı olduklarını belirtti: “Göreve geldiğimiz günden bu yana işçi ve işverenlerimizin refah düzeyini artırmak, çalışma şartlarını iyileştirmek, sendikal örgütlenmeyi güçlendirmek için tüm imkanlarımızı seferber ettik. Çalışanlarımızın hakkını ve hukukunu korumak, bizim için sadece bir görev değil, aynı zamanda temel bir öncelik olmuştur.”
“Sendikal Haklar Genişletildi, Çalışma Hayatında Tarihi Reformlar Yapıldı”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 23 yılda çalışma hayatına ilişkin gerçekleştirilen yasal düzenlemeler ve reformlara da geniş yer verdi. Özellikle sendikal haklar, toplu sözleşme düzenlemeleri, iş sağlığı ve güvenliği yasaları gibi konularda yapılan iyileştirmelere dikkat çekerek, şunları söyledi: “İktidarımız süresince ihtiyaç duyulan tüm yasa ve yönetmelik değişikliklerini hayata geçirdik. Sendikal hakları yeniden ele alarak önemli ölçüde geliştirdik. Toplu sözleşme sistemini daha kuşatıcı hale getirdik. Kamu görevlilerimizin toplu sözleşme hakkını güvence altına aldık. Sendikaların kuruluş şartlarını kolaylaştırdık, grev hakkını hukuki ve uygulanabilir bir çerçeveye oturttuk.”
“Sosyal Haklarda Büyük Gelişmeler Kaydedildi”
Cumhurbaşkanı, kamu çalışanlarına yönelik getirilen sosyal haklara da değinerek, başörtüsü yasağının kaldırılmasından ibadet özgürlüklerinin teminat altına alınmasına kadar birçok konuda atılan adımları hatırlattı. Erdoğan konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Kamuda başörtüsü yasağına son vererek bir utanç vesikasını tarihe gömdük. Cuma ve hac izinleri gibi ibadet haklarının önündeki tüm engelleri kaldırdık. Asgari ücrete yüzde 30 oranında zam yaptık, gelir vergisini asgari ücretten kaldırdık. İşverenlerimize yönelik asgari ücret desteklerini sürdürdük. Belediyelerde çalışan taşeron işçilere ve sözleşmeli personele kadro verdik. Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen toplu sözleşme ikramiyesini daha güçlü bir şekilde geri getirdik.”
“Türkiye Yüzyılı Emeğin Yüzyılı Olacak”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda Türkiye Yüzyılı vizyonuna da atıf yaparak, bu sürecin temelinde üretimin ve emeğin olacağını vurguladı: “Türkiye’yi çok daha güçlü yarınlara taşıma hedefimize, işçisiyle, işvereniyle, üreticisiyle, çiftçisiyle, tüm kesimlerle birlikte yürüyeceğiz. Türkiye Yüzyılı, sadece siyasi ya da ekonomik bir vizyon değil; aynı zamanda emeğin, alın terinin, üreten insanın yüzyılı olacaktır. Bu doğrultuda elimizden gelen her türlü gayreti göstermeye devam edeceğiz.”
