Mahkeme, tarafların birlikte yaşadığı ve kocanın babasına ait olan evin, dava süresince eşi M.A.'ya tahsis edilmesine hükmetti. Karar, boşanma davalarında barınma hakkı ve mülkiyet tartışmalarını yeniden gündeme getirdi.

Boşanma Sürecinde Tahliye Talebi

2021 Şubat ayında evlenen B.A. ile M.A. arasında zamanla anlaşmazlıklar ortaya çıktı ve çift boşanma sürecine girdi. B.A., eşiyle birlikte yaşadıkları, babasına ait olan evden taşındı. Ardından hem B.A. hem de babası, evin kendilerine ait olduğunu ileri sürerek M.A.'dan tahliye etmesini talep etti.

Yerli Modern Makineli Tüfek Seri Üretime Hazır
Yerli Modern Makineli Tüfek Seri Üretime Hazır
İçeriği Görüntüle

Mahkemeden Barınma Hakkına Öncelik

Tahliye talepleri üzerine İstanbul Anadolu Adliyesi 7. Aile Mahkemesi, Medeni Kanun kapsamında değerlendirme yaparak, evin dava süresince M.A.'ya tahsis edilmesine karar verdi. Mahkeme, mülkiyet sahibinin babası olması durumunun bu kararı engellemediğini belirtti.

Avukatlardan Açıklama: “Korunması Gereken Zayıf Taraf”

M.A.’nın avukatlarından A. İslam Gezer, kararın yasal dayanağına dikkat çekerek şunları söyledi:

“Hakim, boşanma sürecinde Medeni Kanun’un 169. maddesi uyarınca geçici önlemler alabilir. Bunlardan biri de aile konutunun korunmaya muhtaç olan eşe tahsis edilmesidir. Konut tapuda eşe ya da kayınpeder gibi üçüncü şahıslara ait olabilir. Ancak, eşlerin ortak yaşam alanı olarak kullanılmışsa ve zayıf tarafın barınma ihtiyacı varsa, mahkeme bu konutu tahsis edebilir.”

Gezer ayrıca, mülkiyet hakkı gerekçesiyle yapılan itirazların ancak ayrı bir hukuk davası yoluyla çözülebileceğini vurguladı.

Diğer avukat E.B.B ise kararın kadın-erkek ayrımından uzak olduğuna dikkat çekerek, şu değerlendirmede bulundu:

“Kanun koyucunun amacı burada cinsiyet ayrımı yapmak değil, ekonomik ve sosyal açıdan zayıf olan tarafı korumaktır. Uygulamada bu tip kararlarla artık sıkça karşılaşıyoruz. Barınma hakkı temel bir haktır ve boşanma sürecinde bu hak öncelikli olarak gözetilmektedir.”

Aile Konutu Tanımı ve Yargı Uygulaması

Avukatların da belirttiği gibi, aile konutu kavramı sadece mülkiyetle sınırlı değil. Tapuda şerh bulunmasa dahi, eşlerin fiilen birlikte yaşadığı yer “aile konutu” olarak kabul edilebiliyor. Bu durum, özellikle eşlerden birinin ailesine ait evlerde yaşayan çiftler açısından hukuki açıdan önem taşıyor.

Karar Ne Anlama Geliyor?

Bu karar, boşanma sürecinde mülkiyetin kime ait olduğundan ziyade, barınma hakkı, zayıf eşin korunması ve kamu yararı ilkelerine öncelik verileceğini gösteriyor. Aynı zamanda aile büyüklerine ait evlerde yaşayan çiftler için emsal teşkil edebilecek nitelikte.

Kaynak: DHA