21 yıl önce 36 milyar dolar ihracatı olan bir ülkeden bugün Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde 250 milyar doları aşan bir ihracat potansiyeline ulaşan ülke haline gelmsek bu; siz değerli yatırımcılarımız sayesinde, sizlerin üretmesi sayesinde ve bu ortamı sağlayan hukuk güvenliği sayesindedir. Birileri, bilerek ve kasıtlı olarak nerelerde hazırlandığı hepimizin malumu olan sözde hukuka güven endekslerinde ülkemizi sonlarda göstermeye çalışıyor; yargının Y'sinin bile olmadığı, demokrasinin D'si bile olmadığı hukukun H'si bile olmadığı ülkeleri maalesef ülkemizin üstünde göstererek bir algı çalışması içinde bulunuyor. Hatta bu algı çalışmasını sadece yurt içinde değil yurt dışındaki muhtelif toplantılarda da dile getirerek 'Ey yabancı yatırımcı bakın Türkiye'de hukuk güvenliği yok gitmeyinö diyerek, bir propagandaya vesile olan maalesef bizim ülkemizde de bazı siyasiler var. Bunu maalesef üzülerek görüyoruz" ifadelerini kullandı.

Bakan Tunç, "Yatırım ortamının sağlanmasında, diğer bir ilke de güçlü demokrasidir. İnsan hakkı yoksa, demokrasi yoktur. Demokrasi yoksa özgür irade yoktur. Bunların bütünü yok olduğunda, o ülkede ekonomiden söz edilemez, yatırımdan söz edilemez. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde; Başta iş dünyamızı ilgilendiren, temel mevzuatımızı çağın gereklerine, çağımızın ihtiyaçlarına uygun hale getirdik. 80 yıldan bu yana uygulanan ama artık iş dünyasının vatandaşların milletimizin ihtiyacına cevap vermeyen ticaret kanunumuzu yeniledik. Borçlar kanunumuzu yeniledik. Hukuk muhakemeleri kanunumuzu yeniledik. Ceza mevzuatımızı yeniledik" dedi.

Bakanlıktan otel rezervasyonuna 'milliyet farkı' ücretine inceleme Bakanlıktan otel rezervasyonuna 'milliyet farkı' ücretine inceleme

"ANAYASA MİLLETİMİZE BORCUMUZDUR"

Bakan Tunç, “Artık cumhuriyetimizin ilk yüzyılını geride bıraktık, ikinci yüzyılına adım attık, 29 Ekim hemen önümüzde. İkinci yüzyıla başlarken eğer biz dünyaya Türkiye yüzyılı damgasını vuracaksak, bir kere en üst norm olarak bağlı olduğumuz, anayasamızın darbeciler tarafından yazılmış anayasanın yerine milletimizin tüm toplum kesimlerin görüşünün alındığı, katılımcı, demokratik, sivil, özgürlükçü bir anayasa yapmak zorundayız bu bizim milletimize olan bir borcumuzdur. Temennimiz 28.dönem yasama meclisi milletvekillerimiz de burada, Sayın Meclis Başkanımız da bir çalışma başlattı. Sayın Cumhurbaşkanımız her konuşmalarında, 12 Eylül yıl dönümündeki anayasa sempozyumunda da ifade ettiler. Bu anlamda milletimize olan borcumuzu ödemek mecburiyetindeyiz" dedi. 

Editör: HABER MERKEZİ