Karabayoğlu, "O aslanın, o parktan hiçbir şekilde kaçamaması gerekiyordu. Demek ki yeterli tedbirler alınmamış. En büyük problem bu" dedi.
“Olay Olduktan Sonra Değil, Önceden Önlem Alınmalı”
Karabayoğlu, Türkiye’de birçok konuda olduğu gibi hayvan güvenliği konusunda da proaktif yaklaşım eksikliği olduğunu vurgulayarak, “Bizde ne yazık ki olay olduktan sonra tepki gösteriliyor ve önlem alınıyor. Oysa baştan bu tarz yerlerin ruhsatlandırılmaması ya da en azından çok sıkı denetlenmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Vahşi Hayvanlar Filmlerdeki Gibi Hemen Uyutulamaz”
Aslanın vurularak öldürülmesiyle ilgili kamuoyunda oluşan tepkilere de değinen Karabayoğlu, olayın etik yönünün tartışılmasının anlaşılır olduğunu ancak olay anında oluşan tehlikenin göz ardı edilmemesi gerektiğini söyledi:
“Filmlerde görüldüğü gibi hayvana bir iğne yapınca hemen uyumuyor. Aksine, madde verildikten sonra uyuyana kadar geçen sürede daha da agresif hale gelebiliyor. Bu nedenle oradaki ekipler, daha büyük zararların önüne geçmek adına bu kararı vermiş olabilir.”
“Hayvanlar Zayıf Görünüyor, Bakımsızlık Açıkça Ortada”
Aslanın görüntülerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Karabayoğlu, hayvanların sağlıklı görünmediğini ve bu durumun uygun olmayan beslenme ve bakım koşullarından kaynaklandığını belirtti:
“Bir aslanın günde yaklaşık 30 kilo et yemesi gerekir. Fotoğraflarda hayvanlar zayıf. Bu da beslenme programlarının yeterli olmadığını gösteriyor. Vahşi hayvanlar kafeste değil, doğal ortamlarında yaşamalı.”
“Bu Tür Parkların Kurulmasına Karşıyız”
Veteriner hekimler olarak bu tarz parkların varlığına tamamen karşı olduklarını vurgulayan Karabayoğlu, bu alanların hayvanların doğalarına aykırı olduğunu ve psikolojik rahatsızlıklara yol açtığını söyledi:
“Bu tür yerler ne kadar düzgün yapılırsa yapılsın, hayvanların doğal yaşamına uygun değildir. Uzun süre kapalı kalan hayvanlar zamanla saldırganlaşabiliyor. Biz bu tarz yerlerin kurulmasına tamamen karşıyız. Ruhsatlı olabilirler ama bu, etik oldukları anlamına gelmez.”
“Hayvanlar Sergilenmek İçin Değil, Özgür Yaşamak İçin Vardır”
Son olarak çağrıda bulunan Karabayoğlu, bu parkların doğaya, hayvan refahına ve insan güvenliğine zarar verdiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Hayvanlar sergilenmek için değil, özgür yaşamak için vardır. Bu parklar hiç kurulmasa bu olaylar da yaşanmaz. Profesyonel ekiplerin hazır bulunduğu, etik ve bilimsel yaklaşımla yönetilen sistemler şart. Aksi halde hem hayvanlar hem insanlar risk altında olur.”
