Acılı anne, “Oğlumun hakkını istiyorum. Suçlular ceza almadıkça içim soğumayacak” dedi.
Sakarya’nın Arifiye ilçesinden çalışmak için Antalya’ya giden M.Ö, 3 Ekim 2024’te yaşanan iş kazasında hayatını kaybetti. Beton mikserinin pompasının yüksek gerilim hattına temas etmesi sonucu akıma kapılan Ö.’in ölümüyle ilgili olarak M.A. ve O.Y. hakkında ‘taksirle ölüme neden olma’ suçundan dava açıldı.
Antalya 32’nci Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davada bugüne kadar dört duruşma yapıldı. Bilirkişi raporlarında, iş güvenliği ihmali ve kusur tespit edilirken dava henüz karara bağlanmadı.
Oğlunun ölümünden sonra adalet mücadelesini sürdüren Z.Ö, yaşadıklarını gözyaşlarıyla anlattı:
“Oğlum Antalya’ya beton dökmeye gitti ama önlem alınmadığı için hayatını kaybetti. Yüksek gerilim hattına pompa değiyor, oğlum elektrik akımına kapılıyor. Bana ‘kör noktadaydı’ dediler ama değilmiş. Oğlum orada öldü, kimse sahip çıkmadı. Diğer çarpılanları alıyorlar ama benim oğlum orada köpek yavrusu gibi kalıyor. Benim oğlum köpek yavrusu değildi.”
“Bir Yıldır Ne Arayan Oldu Ne Soran”
Oğlunun çalıştığı şirketin kazadan sonra kendisini aramadığını söyleyen Ö., “Bir yıldır ne bir ‘başın sağ olsun’ dediler ne de ilgilendiler. Oğlumun telefonu 46 gün sonra geldi, içindeki bilgiler silinmişti. Nüfus cüzdanına bile ulaşamadık. Herkes suçsuz ama ölen benim oğlum. Sanki suçlu benim çocuğum” diye konuştu.
Yaşadığı acının sağlık sorunlarına yol açtığını belirten Ö., “Oğlumun ardından yüz felci oldum, verem oldum. Artık sadece nefes alıyorum ama adalet arayışımı bırakmayacağım. Suçlular ceza almadan içim soğumayacak” dedi.