Bu davada, 1’i tutuklu olmak üzere 8 sanık yargılanıyor. Bu sanıklar arasında müteahhitler, şantiye şefleri, statik proje sorumluları ve belediyenin ilgili proje kontrol birimlerinden sorumlu kamu görevlileri bulunuyor. Dava, Kahramanmaraş 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor ve bu duruşmada üçüncü bilirkişi raporu dosyaya sunuldu.
Rapora göre, yapının yıkılmasında asli kusurlu olan kişiler arasında müteahhit, şantiye şefleri, statik fenni mesuller ile belediyenin proje kontrol ve yapı denetim birimlerinde görevli olan sorumlular yer alıyor. Raporda, söz konusu yapı ile ilgili olarak önemli uygunsuzluklar tespit edildiği belirtiliyor. Deprem bölgesinde yapılacak binalara dair 2007 tarihli yönetmeliğe aykırı olarak sabit etriye kanca boyu, açısı ve çiroz uygulama detaylarının hatalı olduğu, ayrıca yapının inşa sürecinde taşıyıcı sistemde değişikliklere neden olabilecek şekilde asma kat galeri boşluklarının ruhsata aykırı şekilde kapatıldığı ve standart dışı beton ile çelik malzeme kullanıldığı vurgulandı. Bu uygulamaların, yapının taşıyıcı sisteminin deprem yüklerine karşı zayıf kalmasına yol açtığı ifade ediliyor.
Bilirkişi raporuna göre, statik proje müellifi ise kusursuz olarak değerlendirildi. Ancak belediyenin proje kontrol ve yapı denetim birimleri de ciddi ihmallerde bulundu. 2016 tarihinde yapı ruhsatı düzenlenmeden önce inşa edilen iki bodrum katı, zemin kat ve asma kat tavan tabliyelerinin denetimsiz olarak yapıldığının altı çizildi. Ayrıca, 2016 yılındaki yapı ruhsatı ve temel üstü vizesinin onaylanmasında yapılan hatalar, belediyenin sorumluluğunda olduğu belirtilen önemli ihmaller arasında yer aldı.
Duruşmada söz alan tutuklu müteahhit Hasan Çam, suçlamaları reddederek, "Ben bina yapmadım, binayı yaptırdım. Kendi ticari amacım için değil, kendi ihtiyacım için yaptım. Hiçbir masraftan kaçınmadım. Marketçilik yapan ilkokul mezunu biriyim ve 27 aydır suçsuz yere yatıyorum" dedi. Bu açıklamalar, bina yakınlarından tepkiyle karşılandı. Hasan Çam’ın sözlerine karşı çıkanların da salonda gerginliğe yol açması nedeniyle mahkeme başkanı, karşıt görüşteki kişileri salondan çıkarmak zorunda kaldı.
Duruşmada taraf avukatları bilirkişi raporuna karşı savunmalarını sunmak için süre talep etti. Mahkeme, davanın devamında bu savunmaların yapılabilmesi için duruşmayı 30 Mayıs’a erteledi.
