Güzel, “Teşhis anında vakaların %73’ünde hastalık yalnızca prostat bezine sınırlı kalıyor. PSA tarama testlerinin yaygınlaşması sayesinde ileri evre (metastatik) prostat kanseri oranında %80’e varan azalma gözlemleniyor” dedi.
SESSİZ VE SİNSİ BİR TEHDİT
Prostat kanserinin özellikle 50 yaş üzeri erkeklerde yaygın görüldüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Güzel, hastalığın erken evrelerinde çoğunlukla belirti göstermediğini hatırlattı. “Erkekler kendilerini sağlıklı hissetseler bile, düzenli sağlık kontrollerinden geçmeleri büyük önem taşıyor. Ailede prostat kanseri geçmişi olan bireyler ise riski daha erken yaşlarda taşıyabilir,” ifadelerini kullandı.
BELİRTİLER GEÇ SAFHADA ORTAYA ÇIKIYOR
Güzel, prostat kanserine özgü semptomların genellikle hastalık ilerlediğinde ortaya çıktığını belirtti. “İdrarda yanma, sık idrara çıkma, gece tuvalete kalkma ya da idrarda kan görülmesi gibi belirtiler çoğunlukla ileri evrede ortaya çıkar. Ancak hedefimiz, bu aşamaya gelmeden hastalığı saptamaktır,” dedi.
PSA TESTİNİN HAYATİ ÖNEMİ
Erken teşhis açısından PSA (Prostat Spesifik Antijen) testinin önemini vurgulayan Prof. Dr. Güzel, bu testin basit bir kan tahlili ile uygulandığını ifade etti. “Düzenli PSA ölçümleri, sadece hastalığın daha erken dönemde tespit edilmesini sağlamakla kalmaz; aynı zamanda tedavi şansını da ciddi ölçüde artırır. PSA testleri, metastatik kanser vakalarını büyük oranda önleyebilir,” dedi.
KİŞİYE ÖZEL TEDAVİ YAKLAŞIMI
Tedavi sürecinin her hasta için özel olarak planlandığını belirten Prof. Dr. Güzel, “Prostat kanseri tedavisinde; hastalığın evresi, kişinin yaşı, genel sağlık durumu ve beklentileri dikkate alınarak bir yol haritası çizilir. Cerrahi müdahale, radyoterapi ve ilaç tedavisi gibi çeşitli yöntemler arasından en uygun olanı, multidisipliner ekiplerce belirlenir” açıklamasında bulundu.
FARKINDALIK, HAYAT KURTARICIDIR
Prof. Dr. Güzel, 15 Eylül’ün sadece bir takvim günü olmadığını, toplumda farkındalık yaratmak adına önemli bir fırsat sunduğunu belirterek şu çağrıyı yaptı: “Prostat kanseriyle mücadelede en büyük gücümüz erken teşhis ve toplumsal bilinçtir. Her erkeğin bu konuda bilgi sahibi olması, kendi hayatını kurtarabileceği gibi, çevresindekiler için de farkındalık oluşturabilir.”




