Keskin, “Keneyi gördüğümüzde üzerine ateş tutmak, kolonya, alkol ya da yağ dökmek gibi yöntemler keneyi panikletir. Çıplak elle dokunmak da risklidir” dedi.
“Keneyi Çıkarmak Teknik Bir İş Değil”
Yükseköğretim Kurulu’nca 81 ilde düzenlenen Bilim Kafe etkinlikleri kapsamında, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi tarafından Gökmedrese’de düzenlenen programda vatandaşlara kene ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hakkında bilgi verildi. Etkinlikte konuşan Prof. Dr. Keskin, kene çıkarırken sıkça yapılan hatalara dikkat çekerek, “Keneyi mümkün olan en kısa sürede çıkarmamız gerekiyor. Bu, teknik bir işlem değildir. Basit bir cımbız yardımıyla bile çıkarılabilir. Cımbız yoksa ip, peçete ya da yaprak kullanılabilir. Ama çıplak elle asla dokunmamalıyız” diye konuştu.
Yanlış Uygulamalar Kenenin Virüs Salmasına Yol Açıyor
Kene üzerine alkol, kolonya, yağ dökme ya da ateşle müdahale etmenin yaygın ama son derece yanlış yöntemler olduğunu belirten Prof. Dr. Keskin, bu tür uygulamaların keneyi strese sokarak taşıdığı mikroorganizmaları kana daha hızlı salmasına neden olabileceğini söyledi. Keneye karşı yapılması gerekenin, sakin ve kontrollü bir şekilde, cımbız veya benzeri bir araçla çıkarılması olduğunu vurguladı.
“Her Kene Hastalık Taşımaz Ama Tedbiri Elden Bırakmayın”
Her kenenin virüs taşıdığı yönündeki algının doğru olmadığını ifade eden Prof. Dr. Keskin, sahadan toplanan binlerce keneden yalnızca 1-2 tanesinde virüs tespit ettiklerini belirtti. “100 hasta içerisinden 2-3 kişi hayatını kaybediyor, bunlar genellikle kronik hastalığı olan bireyler. Yani panik yapmadan ama tedbiri elden bırakmadan hareket etmeliyiz” dedi.
Kene Sorunu Sadece Türkiye’ye Özgü Değil
Kenelerin sadece Türkiye’de değil, dünyada da önemli bir sağlık ve ekonomik sorun olduğuna dikkat çeken Keskin, “Bu sadece bizim değil, tüm dünyanın problemi. Örneğin ABD’de kenelerin sığır endüstrisine verdiği zarar 3 milyar doları buluyor. O yüzden bu konu, küresel ölçekte dikkatle ele alınmalı” ifadelerini kullandı.
