Savcılık, cinayetin siyasi saiklerle işlendiğine dikkat çekerek, 6 sanık hakkında "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.
"Cinayet Siyasi Nedenlerle Gerçekleştirildi"
Savcı, Hablemitoğlu'nun öldürülmesinin ardında adi bir neden bulunmadığını belirtti. Mütalaada, maktulün düşünceleri, çalışmaları ve siyasi görüşlerinin bazı çevrelerde rahatsızlık yarattığı; bu rahatsızlığın sonucunda cinayetin işlendiği ve olayın siyasi bir cinayet olarak değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi.
Delillerin İzinden Gidildi
Savcılık, soruşturmanın zorluklarına da dikkat çekti. Suikastin üzerinden uzun bir zaman geçmiş olması nedeniyle delillerin toplanmasında güçlük yaşandığını vurgulayan savcı, soruşturmanın 2016 sonrası elde edilen yeni ifadeler ve tüm Türkiye çapında yapılan HTS (telefon sinyal) analizleriyle ilerlediğini belirtti. Mütalaada, “Şüphelilerden delillere değil, delillerden şüphelilere ulaşıldı” denildi.
FETÖ İddiası ve Planlayıcılar
Savcılık mütalaasında, cinayetin arkasında FETÖ'nün bulunduğu öne sürüldü. Hablemitoğlu’nun, FETÖ üzerine yaptığı çalışmalar ve MİT Müsteşarlığı’na aday olmasının bu cinayetin planlanmasında etkili olduğu iddia edildi.
Mütalaaya göre, FETÖ’nün Türkiye imamı olduğu belirtilen Mustafa Özcan, Enver Altaylı ile birlikte cinayeti planladı. Sanık Aydın Köstem aracılığıyla Levent Göktaş’la irtibata geçildiği ve cinayet kararının alındığı belirtildi. Göktaş’ın, kendisine bağlı hareket eden Nuri Gökhan Bozkır, Fikret Emek ve Ahmet Tarkan Mumcuoğlu aracılığıyla cinayeti organize ettiği ifade edildi.
Sanıklar ve Cezalandırma Talebi
Savcılık, Enver Altaylı, Aydın Köstem, Levent Göktaş, Fikret Emek, Ahmet Tarkan Mumcuoğlu ve Nuri Gökhan Bozkır’ın “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasını talep etti. Ayrıca sanıklardan Mehmet Narin'in ise “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan cezalandırılması istendi.
Ne Olmuştu?
Necip Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002 tarihinde Ankara'daki evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti. Cinayet uzun yıllar faili meçhul olarak kalmış, 2022 yılında soruşturmanın derinleştirilmesiyle birçok isim hakkında dava açılmıştı. Dava halen Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor.




