Uzmanlara göre, tarımda suyun en yoğun kullanıldığı alanlarda açık kanallar ve salma sulama yöntemleri yerine modern sulama sistemlerine geçiş hız kazandı. Özellikle kapalı damlama ve basınçlı sulama sistemleri, su kaybını en aza indiriyor ve ürünlerden alınan verimi artırıyor. Bağış, bu sistemlerin klasik yöntemlere göre yüzde 50-60 tasarruf sağladığını, üretim maliyetlerini düşürdüğünü ve çiftçinin gelirini artırdığını vurguladı.
Çukurova’nın eski sulama sistemleri değişiyor
Çukurova’nın Türkiye’nin en verimli tarım arazilerine sahip olduğunu ifade eden Bağış, bölgede kullanılan sulama sistemlerinin 1956’dan beri uygulandığını ve artık eskiyen kanaletlerin modern teknoloji ile değiştirildiğini söyledi. Kapalı basınçlı sulama sistemi sayesinde her tarlada vanalar bulunuyor, damlama veya yağmurlama ile sulama yapılabiliyor ve verim artıyor.
Basınçlı sistem çiftçilere kolaylık sağlıyor
Bağış, Yedigöze Barajı’ndan sağlanan basınçlı sulama sisteminin doğal basınçla çalıştığını, elektrik veya motor gerektirmediğini belirtti. Bu sayede dönüm başına yaklaşık 500-600 kilo verim alınırken, mısırda bin 400-1.600 kilo verim elde edildiğini söyledi. Çiftçilerin emeğinin karşılığını aldığını ve memnun olduklarını ifade etti.
Tarımda çeşitlilik ve ekonomik katkı artıyor
İmamoğlu bölgesinde uygulanan proje ile tarım tamamen değişti. Yer fıstığı, soya, narenciye ve mısır başlıca ürün haline gelirken, su sayesinde farklı ürünler ekilmeye başlandı. Proje, 1 milyon 100 bin dekar arazinin sulanabilir hale gelmesini hedefliyor. Şu anda 300 bin dönüm arazi sulanırken yılsonuna kadar 400 bin, toplamda ise 700 bin dönüme ulaşması planlanıyor. Sistem yaklaşık 100 bin kişiye istihdam sağlarken, yıllık 13 milyar TL ülke ekonomisine katkı sağlıyor.
Bağış, tüm bölgelerin kapalı basınçlı sulama sistemine geçmesinin amaçlandığını ve özellikle eğimli arazilerde damlama sisteminin, düz tarlalarda ise kapalı sistemin kullanılmasının hedeflendiğini belirtti.
