Her yıl olduğu gibi nisan ayının başında bölgeye gelen flamingolar, burada kuluçkaya yatarak yavrularını büyütüyor. Yavru flamingoların, ağustos ayına doğru kanat çırparak Akdeniz'e kıyısı olan ülkelere göç etmeleri bekleniyor.
Biyoçeşitliliğin Kalbi Gediz Deltası
Gediz Deltası, Türkiye'deki flamingoların iki büyük üreme alanından biri olmasının yanı sıra, yüzlerce farklı kuş türüne de ev sahipliği yapıyor. Balıkçıl, pelikan ve kervan çulluğu gibi türler bu alanda sıkça gözlemleniyor. 14 bin 900 hektarlık genişliğe sahip delta, aynı zamanda tatlı ve tuzlu su balıkları, sürüngenler, memeliler ve çeşitli bitki türleriyle dikkat çekiyor. Bu zengin ekosistem, her yaş grubundan doğa severlerin ilgisini çekiyor.
Dünyanın En Büyük Yapay Üreme Adası
İzmir Kuş Cenneti Saha Sorumlusu Celal Murat Aslanapa'nın verdiği bilgilere göre, bölgede yer alan yapay ada, dünya çapında flamingolar için oluşturulmuş en büyük yapay üreme alanı olma özelliğini taşıyor. Yaklaşık 6.500 metrekare büyüklüğündeki bu ada, flamingoların güvenli şekilde üreyebilmelerine olanak sağlıyor. Kuluçka süresi 30-32 gün sürüyor ve yavrular doğduktan sonra ebeveynleriyle birlikte iki ay boyunca besleniyorlar.
Ekosisteme Katkı Sağlayan Flamingolar
Flamingolar, ekosistem dengesi açısından da büyük önem taşıyor. Beslenme alışkanlıkları sayesinde tuzlu su karidesinin sert yapılı yumurtalarının sindirilmesini sağlıyorlar. Bu yumurtalar, flamingoların sindirim sisteminden geçtikten sonra çatlayarak suya karışıyor ve sucul canlıların besin döngüsünü etkiliyor. Bu durum, balık popülasyonlarının artış ya da azalış göstermesinde rol oynayabiliyor.
Uluslararası Öneme Sahip Korunan Alan
İzmir Kuş Cenneti, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından koruma altına alınmış ve Ramsar Sözleşmesi kapsamında uluslararası öneme sahip 14 sulak alan arasında yer alıyor. Bölgede şu ana kadar 304 kuş türü tespit edildi. Bu da alanın biyoçeşitlilik bakımından ne kadar zengin olduğunu ortaya koyuyor.
İzmir Kuş Cenneti’nde 13 Bin Flamingo Yavrusu Dünyaya Geldi
İzmir'in önemli doğal yaşam alanlarından biri olan İzmir Kuş Cenneti, bu yıl da doğanın mucizelerine ev sahipliği yapıyor. Gediz Deltası içinde yer alan bu sulak alanda, 2025 yılı üreme sezonunda yaklaşık 13 bin flamingo yavrusu dünyaya geldi. Her yıl olduğu gibi nisan ayının başında bölgeye gelen flamingolar, burada kuluçkaya yatarak yavrularını büyütüyor. Yavru flamingoların, ağustos ayına doğru kanat çırparak Akdeniz'e kıyısı olan ülkelere göç etmeleri bekleniyor.
Biyoçeşitliliğin Kalbi Gediz Deltası
Gediz Deltası, Türkiye'deki flamingoların iki büyük üreme alanından biri olmasının yanı sıra, yüzlerce farklı kuş türüne de ev sahipliği yapıyor. Balıkçıl, pelikan ve kervan çulluğu gibi türler bu alanda sıkça gözlemleniyor. 14 bin 900 hektarlık genişliğe sahip delta, aynı zamanda tatlı ve tuzlu su balıkları, sürüngenler, memeliler ve çeşitli bitki türleriyle dikkat çekiyor. Bu zengin ekosistem, her yaş grubundan doğa severlerin ilgisini çekiyor.
Dünyanın En Büyük Yapay Üreme Adası
İzmir Kuş Cenneti Saha Sorumlusu Celal Murat Aslanapa'nın verdiği bilgilere göre, bölgede yer alan yapay ada, dünya çapında flamingolar için oluşturulmuş en büyük yapay üreme alanı olma özelliğini taşıyor. Yaklaşık 6.500 metrekare büyüklüğündeki bu ada, flamingoların güvenli şekilde üreyebilmelerine olanak sağlıyor. Kuluçka süresi 30-32 gün sürüyor ve yavrular doğduktan sonra ebeveynleriyle birlikte iki ay boyunca besleniyorlar.
Ekosisteme Katkı Sağlayan Flamingolar
Flamingolar, ekosistem dengesi açısından da büyük önem taşıyor. Beslenme alışkanlıkları sayesinde tuzlu su karidesinin sert yapılı yumurtalarının sindirilmesini sağlıyorlar. Bu yumurtalar, flamingoların sindirim sisteminden geçtikten sonra çatlayarak suya karışıyor ve sucul canlıların besin döngüsünü etkiliyor. Bu durum, balık popülasyonlarının artış ya da azalış göstermesinde rol oynayabiliyor.
Uluslararası Öneme Sahip Korunan Alan
İzmir Kuş Cenneti, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından koruma altına alınmış ve Ramsar Sözleşmesi kapsamında uluslararası öneme sahip 14 sulak alan arasında yer alıyor. Bölgede şu ana kadar 304 kuş türü tespit edildi. Bu da alanın biyoçeşitlilik bakımından ne kadar zengin olduğunu ortaya koyuyor.
