Bu duruma çocuğun annesi E.T. ve avukatları tepki gösterdi. Olay, B.'nin sosyal medya üzerinden tanıştığı E.K.Y. ile 18 yaşında olduğunu söyleyerek görüşmeye başlamasıyla başladı. 21 Şubat'ta tanışan E.K.Y., B.'yi okulunun önünden alarak önce çalıştığı dükkana, ardından evine götürdü. İddialara göre, E.K.Y. küçük kıza cinsel istismarda bulundu ve B. iki gün boyunca E.K.Y.'nin evinde kaldı. Çocuğun ailesi, B.'ye ulaşamayınca kayıp başvurusunda bulundu ve sosyal medya üzerinden paylaşımlar yaptı. İki gün sonra E.K.Y., kayıp ilanını gördü ve çocuğun annesi E.T.'ye sesli mesaj atarak, kızlarını getireceğini söyledi. E.T., durumu polise bildirerek şüphelinin yakalanmasını sağladı.
Annenin Tepkisi
E.T., kızının psikolojik olarak çöktüğünü dile getirerek, "Kızımı babaannesinde zannediyordum. Ancak bu şahıs, kızımı buluşmak için ikna etmiş. İki gün boyunca yanımda hiçbir şekilde ulaşamadım. Kızım şu an psikolojik tedavi görüyor. Başına gelebilecek her şeyden korkuyor" dedi. Ayrıca, "Bir anne olarak yıkıldım. Bu sanığın bir an önce tutuklanmasını talep ediyorum" ifadelerini kullandı.
Hukuki Süreç ve Avukatların Görüşleri
Avukat Duygu Aydın, tahliye kararının hukuka aykırı olduğunu savunarak, "11 yaşındaki çocuğun cezai ehliyeti dahi yok. Sanık, mağdurun rızasının olduğunu söyleyerek tahliye edildi. 11 yaşındaki bir çocuğun rızası geçerli değildir" dedi. Avukat Halil Erbil ise, "Olaydan sadece iki gün sonra iddianame düzenlendi, bu normalde hukuk sisteminde ender rastlanan bir durum. Çocuğun yaşı sadece 11" diyerek tahliye kararının hatalı olduğunu vurguladı. Bu dava, cinsel istismar vakalarına karşı toplumun duyarlılığını artırmayı ve hukukun gerekliliklerini sorgulamayı amaçlıyor.
