Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hatay'ın İskenderun ilçesinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile birlikte deprem konutları ve yeni devlet hastaneleri temel atma törenine katıldı. Programda, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ve AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım da yer aldı. İskenderun Kaymakamlığı önünde düzenlenen programda konuşan Devlet Bahçeli, "Artık her türlü sağduyunun ötesinde milleti bütünüyle sevmek zamanıdır. Her zaman kardeşliğimizi yaşatmak birlikte ve bir arada olmak zamanıdır. Bugün için 9 Temmuz 2018 yılında Türkiye'de bir yönetim değişikliği oldu. O günden bugüne Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, ülkeyi yönetmektedir. Bu yönetimin lideri Sayın Recep Tayyip Erdoğan Beyefendidir. Kadrosu birikimli, tecrübeli, kabiliyetli insanlardan oluşmaktadır. Bugünkü yönetimin uygulamalarını yakinen takip ettiğimizde her türlü şartlar altında enkazlar kaldırılıyor. Acılara son veriliyor. İnsanlarımız geleceğe hazırlanıyor. Bununla ilgili de önemli adımlar atılıyor. 46'ncı gününde dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen bir başarıyı fark etmemek mümkün değildir. 46 gün içerisinde çadırlar kuruldu, konteynerler geldi, aşevleri açıldı, sosyal faaliyetler hep beraber oldu. Ama bunun yanında bir yıl içerisinde yapılması düşünülen kalıcı konutların da 7 binin üzerinde temeli atıldı. Bunu görmemezlikten gelemeyiz. Televizyonlardaki karartıcı sözlere inanamayız. Bu millet bizimdir bu devlet bizimdir ve her şeyden evvel de güçlüdür. Onun için ben Cumhur İttifakı'nın önümüzdeki dönemde milletimizin takdiriyle yarıda bırakılmayacak, iktidarı Allah'ın izniyle sürekli ve kalıcı olacaktır" dedi.

'BİZE DÜŞEN AYAĞA KALDIRMAKTIR'

Depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyerek sözlerine başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bize düşen asıl görev can kaybı yaşanan 11 ilimizi ve özellikle en büyük yıkıma ve acıya maruz kalan Hatay'ı bir an önce ayağa kaldırmaktır. Ancak bu şekilde insanlarımızın yeniden hayata tutunmalarını, umutlarını yeşertmelerini, geleceklerine güvenle bakmalarını sağlayabiliriz. Attığımız her adımı, başlattığımız her projeyi bu gayeyle planlıyor ve yürütüyoruz. Hamdolsun yaklaşık 1,5 ay içerisinde arama-kurtarma çalışmalarının bittiği, enkaz kaldırma faaliyetlerinin hızla sürdüğü geçici barınma merkezlerinin yaygınlaştırıldığı kalıcı konutların inşasına başlandığı bir döneme girdik. Geçici barınma için 125 bini AFAD tarafından olmak üzere 156 bin çadır dağıtılmış veya kurulmuştur. AFAD tarafından 22 bin ve bağış olarak da 14 bin olmak üzere toplam 36 bin konteynerin altyapısı kurulumu nakli sürmektedir. Bu konteyner sayısı mevcut başvuruyu fazlasıyla karşılayacak seviyededir. Yaklaşık 309 bin aileye 10 bin liralık ödemeler yapılmış, 101 bin aileye de 15 bin liralık taşınma paralarının ödemesine başlanmıştır. Kalıcı konutlarla ilgili hazırlıkları da inşaat safhasına getirdik. Birileri bize kalıcı konutların yapımı kadim şehirlerimizin imarı ve ihyası konusunda acele ettiğimizi söylüyor. İleri sürülen gerekçelerin ilmi ve teknik geçerliliğinin olmadığını Van'dan, Elazığ ve Malatya depremlerine kadar yaptığımız çalışmalarda gördük. Daha önemlisi bu şehirlerde yaşayan milyonlarca insanımızın kimsenin keyfini bekleyecek, kimsenin hesaplarının tekemmülünü bekleyecek vakti de sabrı da dermanı da yoktur. İşte biz bunun için bir yılda 309 bin konut yaparak altyapısıyla işyerleriyle sosyal ve kültürel birimleriyle tüm ihtiyaçları tamamlayarak şehirlerimizi ayağa kaldırma sözü verdik. Seçimleri daha önce açıkladığımız 14 Mayıs'ta yapma kararımızın gerisinde de aynı anlayış vardır. Deprem bölgesinde yürüttüğümüz çalışmalar, seçim atmosferinden etkilenmesin. Bu iş bir an önce ülkenin gündeminden çıksın istedik. Bakanlıklarımızla kurumlarımızla belediyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımızla, özel sektörümüzle tam kapasite sahadayız" dedi.

'BUNLARI BAŞARAN BAŞKA BİR ÜLKE BULAMAZSINIZ'

Türkiye'nin gücü, hükümetinin kararlılığı, milletinin inancıyla deprem felaketinin yıkıcı etkilerinden kısa sürede üstesinden gelindiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu:

 "Dünyada 500 kilometrelik bir alana yayılan böylesine büyük bir felaketin yıkıcı etkilerinin bu kadar kısa sürede üstesinden gelip, kalıcı konutların inşasına başlayabilecek başka bir ülke bulamazsınız. Türkiye devletinin gücü, hükümetinin kararlılığı, milletinin inancıyla bunu başarmıştır. Ülkemizin Türkiye Yüzyılı olarak ifade ettiğimiz Cumhuriyetimizin yeni asrıyla ilgili hedeflerine ulaşabilmesinin birinci şartı deprem yaralarını sarmaktır. Hatay yaralıyken kalan 80 vilayetimiz sağlıklı olamaz. Hatay hüzünlüyken kalan 80 vilayetimiz neşeyle hayatına devam edemez. Deprem şehirlerimizin tamamı için aynı durum geçerlidir. Bu imtihanı hep birlikte verecek bu felaketin izlerini hep birlikte ortadan kaldıracağız. Bunun için hızla yürüttüğümüz geçici barınma merkezlerinin kurulumu yardım faaliyetleri, kalıcı konutların inşası, mevcut yerlerin ihyası programlarında herhangi bir kesintiye veya gecikmeye izin veremeyiz. Bakanlarımız, deprem gününden biz de depremin 3'üncü gününden beri buralardayız. Cumhurbaşkanı olarak her şehrimizi defalarca Cumhur İttifakı olarak ziyaret ettik. Yapılan çalışmaları yakından izliyoruz. Zihnimiz de gönlümüz de hep sizlerle birlikte. Ramazan ayını da depremzede kardeşlerimizle geçiriyoruz." 

'BU BELEDİYELER NEREDE?'

Ana muhalefetin 11 büyükşehir belediyesi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle dedi:

Eşini Öldürüp, İntihar Etti Eşini Öldürüp, İntihar Etti

"Kimi deprem turistleri sadece fotoğraf çektirmek, görüntü vermek için arada bir buralara uğrayabilir. O arada yalan yanlış laflar da edebilirler. Siz onlara aldanmayın. Keşke bunun yerine ellerindeki imkânları geçici barınma merkezleri kurarak yardım faaliyetlerini sürdürerek yüreklerini depremzede kardeşlerimize açarak kullanabilseler de insanlarımızın gönüllerini alabilseler.  İnşallah o da olur. Bugün ana muhalefetin 10'u aşkın 11 büyükşehir belediyesi var. Nerede bu belediyeler? Bu belediyeler acaba buralara uğradı mı? Biz sorumluluğumuzun gereğini, kendimize yakışanı sizlerin beklediği işleri yaparak deprem şehirlerimizi bir yılda ayağa kaldırma sözümüzü tutmaya bakacağız. Bugüne kadar milletimize verdiğimiz her sözü nasıl tuttuysak her afette kayıpları nasıl telafi ettiysek inşallah bu defada da yapacağız. Hiç kimse endişeye tereddütte kapılmasın. Biz burası CHP'li demedik. Biz ne dedik, bunlar da bizim vatanımız bunlar da bizim vatandaşımızdır dedik. Tek yapamayacağımız şey ölenleri geri getirmektir. Onun dışındaki her kaybı telafi edecek güce, imkâna kararlılığa sahibiz."

'HASTANELER KURUYORUZ'

Depremin ardından Arsuz ve Hassa'da 100'er ve Belen'de de 30 yataklı devlet hastanelerini tamamlayarak hizmete aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Nasıl rekor sürelerde acil durum hastaneleri inşa ettiysek Hatay'da da bunu yapacağız. Biz ana muhalefetin yalanlarıyla ayakta duran bir parti, bir iktidar değiliz. Hatırlayın işte o salgının olduğu dönemde bakınız İstanbul'da dev Çam Sakura Hastanesi'ni bitirdik. 3 ay gibi bir zamanda bir tarafta İstanbul Havalimanı'nda bir taraftan Anadolu yakasında iki hastaneyi 1006 odalı olarak bitirdik, halkın hizmetine sunduk. Bugün 400 yataklı Antakya, 600 yataklı İskenderun, 200 yataklı acil durum ve 300 yataklı Defne Devlet Hastanesi'nin temellerini atıyoruz. Antakya Devlet Hastanesi'ni 10 Mayıs'ta hizmete açıyoruz. Hatay'ın yeni yerleşim yeri Gülderen'de de 1000 yataklı bir şehir hastanesi kuruyoruz" diye konuştu.

'HATAY'A TESLİM OLMAK YAKIŞMAZ'

Geçici barınma merkezlerinin kurulumunu sürdürdüklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Amacımız mayıs ayına kadar bölge genelinde 100 bin konteyneri faaliyete geçirmektir. Çadır dağıtımı kesintisiz sürüyor. Yıkılan işyerlerimizi prefabrik ve konteyner çarşılarla tekrar faaliyete geçiriyoruz. Sanayi kuruluşlarımız üretime devam ediyor. Çiftçilerimiz baharın bereketini yakalamak için çalışıyor. Tüm bunlar depremin ardından diğer şehirlere giden hemşerilerimizin dönüşünü de hızlandırıyor. Tarih boyunca nice badireleri atlatmış pek çok kez yıkılıp yeniden ayağa kalkmış Hatay'a teslim olmak yakışmaz. Hep birlikte mücadele edeceğiz. Yıkılan her şeyi daha iyisiyle yeniden yapacağız. Bu millet nice sokak olaylarını, nice siyasi kumpasları, nice ekonomik tuzakları, nice terör saldırılarını, nice küresel dayatmaları göğüsleyerek bugünlere geldi. Bunca imtihandan alnının akıyla sıyrılmış bu milleti, tek başına deprem mi esir edecek? Asla. Ülkemizin geçmişinde kötü yapılaşmadan, plansız şehirleşmeden kontrolsüz gelişmelerden kaynaklanan sıkıntıların faturasını depremde yıkılan binalarımıza, yitip giden insanlarımızla maalesef ödedik. Müslüman aynı delikten iki defa ısırılmaz. Esasen bu konuda geçtiğimiz 20 yılda pek çok iş yaptık. Ama görüyorum ki daha fazlasını daha hızlı bir şekilde yapmaya ihtiyacımız var" dedi.

'LÜTFEN DÖNÜŞÜM SÜRECİNİ BAŞLATIN'

Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli ile sadece depremde yıkılan şehirleri değil, ülkenin tamamında kentsel dönüşümü süratle neticelendirecek bir program hazırladıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "TOKİ vasıtasıyla ülkemizde 20 yıldır yaptığımız konut sistemi depremde rüştünü ispat etmiştir. Artık ülkemizin yeni yapı stokunu asla bu standardın altına düşürmeyeceğiz. Buradan depremin en çok yıkıma yol açtığı en çok can aldığı Hatay'dan İstanbul başka olmak üzere ülkemizin her yerinden vatandaşlarımıza sesleniyorum; Eğer binanız depreme dayanıklı değilse, sel tehdidi altındaysa hiç vakit kaybetmeden dönüşüm sürecini lütfen başlatın. Görüyorsunuz, depremiyle ve seliyle afetler sizleri beklemiyor. Önce tedbirimizi alacak yani binamızı sağlam bir zemine tekniğine uygun şekilde yapacak ondan sonra tevekkül edeceğiz. İnşallah 14 Mayıs seçimlerinde milletimizin takdiriyle ülkeyi yeniden yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde bu konu hükümet programımızın ilk, vazgeçilmez ve taviz verilmez maddesini oluşturacaktır. Geçtiğimiz 20 yılda edindiğimiz tecrübeleri 6 Şubat depremlerinin önümüze koyduğu fotoğrafı dikkate alarak ülkemizi kısa sürede afetlere dayanıklı hale getirmek için kararlıyız" diye konuştu.

'HATAY BAĞIMSIZLIĞIN, ÖZGÜRLÜĞÜN KIYMETİNİ ÇOK İYİ BİLİR'

Hatay'ın bağımsızlığın, özgürlüğün kıymetini çok iyi bildiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: "Şehrimiz farklı kültürleri bir arada yaşatma becerisiyle dünyayı kendine hayran bırakıyor. Bugün Türkiye, güvenlik, huzur, üretimi, istihdamıyla büyüme potansiyeli ve tüm imkânlarıyla Cumhuriyet tarihinin zirvesindedir. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla karşılamaya hazırlandığımız yeni dönemde dünyanın en gelişmiş 10 ülkesi arasına girme hedefimize sıkı sıkıya bağlıyız. Bizi bu yoldan döndürmek için son 10 yılda neler yapıldığını hatırlıyorsunuz. Milletimizle birlikte inançla, azimle, cesaretle verdiğimiz mücadele ile hepsini aştık. Son dönemde bütün dünya ile birlikte maruz kaldığımız Covid-19 krizi bizi bu hedeften uzaklaştıramadı. Ardından Rusya-Ukrayna savaşıyla küresel gerilim hedeften uzaklaştıramadı. Deprem, sel, yangın gibi tabi afetler yükümüzü artırmakla birlikte bizi bu hedeften vazgeçiremez. 14 Mayıs'a hazır mıyız? 14 Mayıs'a inşallah şu terör örgütüyle kucak kucağa el ele yürüyenlere gereken dersi vermeye hazır mıyız? Yavruları anne kucağından alıp Kandil'e kaçıranlara gereken dersi vermeye hazır mıyız? Diyarbakır annelerini unutmamanızı istiyorum. Bize güvenmenizi, yanımızda yer almanızı istiyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarının ardından hastanelerin temelleri atıldı.

Editör: TE Bilişim