Türkiye Basın Federasyonu tarafından organize edilen etkinlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu da yer aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında özellikle medyanın sorumluluğu ve toplumsal etkileri üzerine dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
“Sokak Röportajları Üzerinden Provokasyonlar Yapılıyor”
Cumhurbaşkanı, son dönemde bazı bireylerin mikrofon ve kamera ile gazeteci kimliğiyle hareket ettiğini ancak bu kişilerin çoğu zaman halkı provoke etmeye yönelik içerikler ürettiğini ifade etti. Bu tür davranışların gazetecilikle ilgisi olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, halkı küçük düşüren ya da hakaret içeren ifadelerin basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini vurguladı. "Millete hakaret eden, sorumsuz yayıncılığı meslek sayanlara prim veremeyiz," diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilgili kurumların bu konuda daha dikkatli hareket etmesi gerektiğini dile getirdi.
“Gazze’de Can Veren Basın Emekçilerini Unutmuyoruz”
Gazze'de yaşanan olaylara da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede gazetecilik görevini ifa ederken yaşamını yitiren basın mensuplarını rahmetle andı. İsrail’in saldırıları sonucu 212 gazetecinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kayıpların medya özgürlüğü ve insan hakları açısından küresel bir sorumluluk olduğunu söyledi.
“Anadolu Medyası, Halkın Sesi Olmaya Devam Etmeli”
Konuşmasının devamında yerel medyanın karşılaştığı zorluklara değinen Erdoğan, Anadolu’daki gazetecilerin hem ekonomik sıkıntılarla hem de yerel güç odaklarının baskılarıyla mücadele ettiğini belirtti. “Mahalli basın, sadece bir yayın organı değil, aynı zamanda halkın vicdanıdır” diyerek Anadolu medyasının önemine vurgu yaptı.
“Bugünkü Medya Ortamı Eskisinden Daha Özgür”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmiş dönemlerde medyanın siyaseti yönlendirmeye çalıştığına, manşetlerle hükümetlere yön verildiğine dikkat çekti. Özellikle 28 Şubat sürecindeki baskıcı medya iklimine atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü medya düzeninin geçmişe kıyasla daha serbest ve çeşitli olduğunu ifade etti. Ancak bu özgürlük ortamının, zaman zaman sorumsuzluğa dönüştüğünü de sözlerine ekledi.
“Gazetecilik Meslek Ahlakıyla Yapılmalı”
Basın özgürlüğünün sorumluluk gerektirdiğini belirten Cumhurbaşkanı, gazetecilik mesleğinin itibarını korumanın herkesin görevi olduğunu ifade etti. "Elinde mikrofon olan herkes gazeteci değildir," diyerek sahte habercilikle mücadele edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Anadolu Medyası Kaliteli Yayıncılıkla Öne Çıkmalı”
Anadolu basınını, halkın gündemini yansıtan, ilkeli ve doğru habercilik yapan bir yapı olarak tanımlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, medya mensuplarını sorumluluk bilinciyle hareket etmeye çağırdı. “Toplumun güvenini kazanmış bir basın, demokrasimizin en büyük destekçisidir” dedi.
