Durmaz, aynı nüfus ve benzer koşullara sahip bazı beldelerin belediye statüsüne yeniden kavuşurken, Tokat’taki 18 beldenin köy statüsünde bırakılmasının “hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığını” vurguladı.
“2011 Nüfusları Aşağı Gösterildi, 559 Belde Kapatıldı”
Durmaz, 2011 yılı nüfuslarının 2.000’in altında gösterilmesiyle Türkiye genelinde 559 beldenin kapatıldığını belirterek, “Bu beldelerden 58’i 2012 yılı içerisinde nüfusunu yeniden 2.000’in üzerine taşımasına rağmen belediye tüzel kişilikleri kaldırıldı. Bu insanlar 12 yıldır şehirli yaşam hakları için mücadele veriyor” dedi.
CHP’li vekil, Kütahya Simav Kuşu, Afyon Sinanpaşa Güney, Çankırı Orta Kalfat ve Dodurga ile Tokat Reşadiye Demircili beldelerine ilişkin verilen yargı ve bakanlık kararlarının emsal niteliği taşıdığını da hatırlattı.
“Bir Gün Beldesiniz, Ertesi Gün Köy”
Durmaz, Tokat’ta 18 beldenin yaşadığı statü karmaşasının 90–100 bin kişinin hayatını etkilediğini belirterek bazı beldelerde yaşanan kayyum süreçlerini örnekleriyle anlattı:
Reşadiye Çevrecik ve Yolüstü,
Almus Bağtaşı, Cihet ve Ormandibi,
Erbaa Değirmenli ve Akça,
Zile Güzelbeyli, Yalınyazı ve Yıldıztepe,
Sulusaray Dutluca,
Niksar Kuyucak
Durmaz, bu beldelerde mahkeme kararıyla yeniden belediye statüsü verildiğini, kaymakam ve vali yardımcılarının kayyım belediye başkanı olarak atandığını, ancak üst mahkemenin farklı kararlarıyla tekrar köy statüsüne dönüldüğünü anlatarak “Vatandaş bir gün belde oluyor, ertesi gün köy ilan ediliyor. Bu durum halkın adalet duygusunu ağır şekilde zedeliyor” ifadelerini kullandı.
“Aynı Dosyaya Bir Mahkeme Ak, Diğeri Kara Diyor”
Yargı mercilerinin aynı hukuki nitelikteki dosyalarda çelişkili kararlar verdiğini belirten Durmaz, Ankara İdare Mahkemeleri ile Tokat İdare Mahkemesi ve Samsun Bölge İdare Mahkemesi arasındaki tutarsızlıklara dikkat çekti:
“Bir mahkeme hak gaspı var diyerek belediyeyi geri getiriyor, başka bir mahkeme aynı dosyada ‘burada yargılanamaz’ deyip dosyayı kapatıyor. İnsanlar 12 yılda 7 dava açtı, son bir yılda 3–4 kez kapıdan çevrildi. Bu süreçle adalet duygusunu nasıl koruyacağız?”
“Uygulama Hem Anayasaya Hem Uluslararası Sözleşmelere Aykırı”
Durmaz, kapatılan beldeler konusunun sadece idari bir tercih olmadığını, aynı zamanda Anayasa’nın 2, 10, 13, 67 ve 127. maddelerine aykırı bir durum oluşturduğunu söyledi.
Ayrıca Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartına göre yerleşim birimlerinin statüsünde yapılacak değişikliklerde halka danışılması gerektiğini, hatta mümkünse referanduma gidilmesinin öngörüldüğünü hatırlattı.
Durmaz, “Anayasa’nın 90. maddesi gereği temel haklara ilişkin uluslararası sözleşmeler kanunların üzerindedir. Buna rağmen halkın rızası alınmadan belediyeler kapatılıyor” dedi.
“Kırsal Yaşlanıyor, Belediyeler Hayati Öneme Sahip”
Durmaz, kırsalda yaş ortalamasının 60’a ulaştığını vurgulayarak, belediyelerin kapatılmasının yaşanan sorunları derinleştirdiğini şu sözlerle anlattı:
“İçme suyu kesilse, kanalizasyon arızalansa, bir kazma vuracak genç yok. Bu nedenle bu beldeler bizim için hayati önemdedir.”
Bakanlığa Çağrı: “Emsal Kararlar Tanınıyor, Tokat Neden Hariç Tutuluyor?”
Durmaz, İçişleri Bakanlığı’ndan beklentilerini sıralarken şu soruyu yöneltti:
“Emsal kararla belediye statüsünü geri alan Kuşu, Güney, Kalfat, Dodurga ve Demircili beldelerinin hakkı tanınıyor da, Tokat’taki Değirmenli, Akça, Cihet, Ormandibi, Güzelbeyli, Yalınyazı, Yıldıztepe, Dutluca ve Kuyucak’ın hakkı neden tanınmıyor? Aynı nüfus kriteri, aynı tarih, aynı hukuki zemin varken neden biri belde, biri köy sayılıyor?”
Durmaz, mağduriyetin giderilebilmesi için 6360 sayılı yasa sonrası özellikle nüfusu 2.000’in üzerinde olan beldeler için geçici madde veya tamamlayıcı bir yasal düzenleme yapılması gerektiğini ifade etti.
İl Genel Meclisi Üyelerinin Sorunlarını da Gündeme Taşıdı
Konuşmasının sonunda, 51 ilde görev yapan 1290 İl Genel Meclisi üyesinin çalışma koşulları, huzur hakları ve özlük haklarında yaşanan sorunları dile getiren Durmaz, “Bu bütçede İl Genel Meclisi üyelerinin emeğini ve kırsala hizmet eden bu yerel parlamentonun saygınlığını gözeten bir adım görmek istiyoruz” dedi.
“2026 Bütçesi Umut Olsun”
Durmaz, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“2026 yılı bütçesinin, beldelerinin yeniden açılmasını umutla bekleyen vatandaşlarımıza umut, İl Genel Meclisi üyelerimize ise yerel parlamentonun saygın bir üyesi olduklarını hatırlatan bir bütçe olmasını diliyorum.”




