Düzenlediği basın toplantısında konuşan Durmaz, atamaların liyakatten uzak, siyasi saiklerle yapıldığını savunarak, Bakanlığı eğitimde siyasal kadrolaşmanın merkezi haline getirdiğini ifade etti.
Durmaz, Türkiye genelinde 2.153 proje okulunda görev yapan 79 binin üzerindeki öğretmenin atama sürecinde şeffaflık ilkelerinin hiçe sayıldığını belirtti. “Atama süreci objektif değil, siyasi takdire dayalı” diyen Durmaz, bazı okullarda boş kadrolara yapılan başvurulara rağmen hiçbir öğretmen atanmadığını vurguladı.
“Sadakat Liyakatin Önünde”
“Atamalarda hangi kriterlerin esas alındığı belli değil. Açık kadrolar var, başvurular var ama sonuç yok. Neden? Çünkü sistem sadakate dayanıyor, liyakate değil,” ifadelerini kullanan Durmaz, eğitimdeki ayrımcılığa dikkat çekti. Proje okullarında öğretmenlerin ve öğrencilerin dolaylı olarak "nitelikli" ve "niteliksiz" şeklinde sınıflandırıldığını belirterek, bu yaklaşımı reddettiklerini söyledi.
“Okullar kamuya aittir. Eğitim, yandaş kadroların istihdam alanı haline getirilemez. MEB’in asli görevi; adil, eşit ve laik eğitimi temin etmektir,” diyen Durmaz, proje okulları uygulamasının kamu eğitim sistemine zarar verdiğini dile getirdi.
“Tokat’ta da Mağduriyet Yaşandı”
Tokat’ta da benzer sorunların yaşandığını belirten CHP’li vekil, “Yaklaşık 20 öğretmen, yalnızca yandaş olmayan sendikalara üye oldukları için dışlandı. Bu yalnızca bireysel değil, sistematik bir sorundur,” dedi.
Durmaz’dan MEB’e 5 Maddelik Çağrı
Kadim Durmaz, proje okullarındaki atamalarla ilgili çözüm önerilerini şu beş maddede topladı:
- Proje okulu uygulamasıyla yaratılan ayrımcılık sona ermeli.
- Atama süreçleri yasallık, şeffaflık ve objektiflik ilkelerine uygun hale getirilmeli.
- Kıdem, akademik başarı, hizmet puanı gibi kriterler esas alınmalı.
- Yönetmelik dışı uygulamalar öğretmenlere açıkça bildirilmelidir.
- Tarikat, cemaat ve yandaş yapıların değil; halkın çocuklarına hizmet eden öğretmenlerin emeği esas alınmalıdır.
“Eğitimde Adalet Mücadelesini Sürdüreceğiz”
Açıklamasını “CHP olarak bu mücadelenin takipçisiyiz,” diyerek sonlandıran Durmaz, Türk Milli Eğitimi’nin siyasallaştırılmasına karşı laik, bilimsel ve çağdaş eğitim anlayışını savunmaya devam edeceklerini belirtti.





