Prof. Dr. Çöp, çocukların erken yaşta dijital dünyayla tanışmaları ve şiddet içerikli materyallere maruz kalmalarının bu durumun sebeplerinden biri olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Çöp, akran zorbalığının çocuk ve ergenlerin ruh sağlığını ciddi şekilde tehdit eden bir sorun olduğunu vurguladı. Çocukların teknolojik cihazlarla daha fazla vakit geçirmesi ve şiddeti henüz tam olarak anlayamadıkları yaşta içeriklerle karşılaşmaları, okul ortamında bu davranışları taklit edebilmelerine neden olabiliyor. Ayrıca, ilkokul ve lise disiplin yönetmelikleri arasındaki farklar ve mevcut okul programlarının yetersizliği de zorbalığın önlenmesini zorlaştırıyor.
Zorbalığın Belirtileri ve Riskleri
Zorbalığın kronikleşmesi durumunda, çocuklarda ders başarısında düşüş, arkadaşlardan uzaklaşma, içe kapanma ve okula gitmek istememe gibi belirtiler görülebilir. Uzun süreli zorbalık, ciddi durumlarda intihar riski dahil olmak üzere ağır sonuçlar doğurabilir. Ayrıca, zorbalığa maruz kalan çocuklarda karın ağrısı ve baş ağrısı gibi fiziksel şikayetler de ortaya çıkabilir. Prof. Dr. Çöp, ailelerin çocuklarındaki ani değişiklikleri fark etmeleri gerektiğini vurguladı. Özellikle siber zorbalık durumunda, çocuklar korku veya çekingenlik nedeniyle yaşadıklarını paylaşmayabiliyor.
Çözüm: Sistemsel Yaklaşım ve İş Birliği
Prof. Dr. Çöp, akran zorbalığının sadece aile ya da okul sorumluluğu olmadığını, bunun sistemsel bir sorun olarak ele alınması gerektiğini belirtti. Aile-okul iş birliğinin güçlendirilmesi, rehberlik birimlerinin ve ebeveynlerin eğitimli olması, çocukların zorbalık karşısında nasıl hareket edeceklerini bilmesi büyük önem taşıyor. Çocukların güvenebilecekleri bir destek sistemi oluşturulması gerektiğini vurguladı.
