GÜNDEM

Tanju Özcan'ın Yürüyüşünde 8'inci Gün; Ankara'ya Yaklaştı

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Bolu'dan CHP Genel Merkezi'ne başlattığı 'Değişim ve Adalet' yürüyüşünün 8'inci gününde Ankara'ya yaklaştı. Basın mensuplarına açıklama yapan Özcan, "'Recep Tayyip Erdoğan'a oy vermek istemiyorum' diyordu. Ama sayın Erdoğan bizim adayımızı bile belirledi. Sayın Kılıçdaroğlu'nu belirleyen, 'Çık karşıma Bay Kemal' diyen Sayın Erdoğan'dır" dedi.

Abone Ol

Kahramankazan ilçesini geçtikten sonra basın mensuplarına açıklama yapan Özcan, "Ankara'nın girişindeyiz artık. Sona doğru gelmek üzereyiz. Yarınki yürüyüşten sonra genel merkeze 5 kilometre kala ana kampımızı kuracağız. 12 Temmuz Çarşamba Günü saat 15.00'de de genel merkezin önünde açıklama yapacağız. Ben değişimden yana olan tüm Ankaralıları, Cumhuriyet'ten, Atatürk'ten yana olan Ankaralıları, başarısızlığı hazmedememiş olanları genel merkezin önüne davet ediyorum. Sayın genel başkan hala hiçbir şey olmamış gibi davranıyor. Dün gitmiş bir yerde, 'Hatalarımızdan ders çıkardık, önümüze bakacağız' diyor. Yani devam edeceğiz demeye getiriyor. Şimdi insanların yaşıyla ilgili bir şey söylemek istemiyorum ama sayın genel başkanımız 75 yaşında. Şimdi soruyorum; sen 75 yaşında Tayyip Erdoğan'ı yenemedin de 80 yaşında mı yeneceksin? Sen yenesin diye 85 yaşını mı bekleyeceğiz? Artık bırakmanın zamanı geldi. İnsanlar Sayın Kılıçdaroğlu'na güvenmiyor ve samimi bulmuyor. Böyle giderse Cumhuriyet Halk Partisi baraj altında kalacak. Buradan uyarıyorum" dedi.

‘SINIF BAŞKANLIĞI SEÇİMİNİ KAYBETMİŞ GİBİ’

Özcan, Kılıçdaroğlu'nun çok rahat olduğunu belirterek, "Sayın genel başkan o kadar rahat ki sanki cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybetmemiş de sınıf başkanlığı seçimini kaybetmiş gibi. O kadar rahat. Yani sanki Türkiye'nin gelecek 5 yılını kaybetmemiş de ufak bir şeyi kaybetmiş gibi rahat. Onunla birlikte aslında kim kaybetti biliyor musunuz; liyakate göre atama bekleyen 100 binlerce kamu personeli kaybetti. Sınavlarda mülakatla hakkı yenen milyonlarca gencimiz kaybetti. Bizden umut bekleyen milyonlarca çiftçi, milyonlarca orman köylüsü kaybetti. Kim kazandı; Türkiye'yi şeriat devleti yapmaya çalışan tarikatlar, cemaatler kazandı. Bu süreçte daha çok güçlenecekler. Ben şunu sormak istiyorum kamuoyuna; onlar mı kazandı biz mi kaybettik? Niye bunu söylüyorum; çünkü daha 1 yıl önce anketlerde insanların yüzde 60'ı 'Recep Tayyip Erdoğan'a oy vermek istemiyorum' diyordu. Ama sayın Erdoğan bizim adayımızı bile belirledi. Sayın Kılıçdaroğlu'nu belirleyen, 'Çık karşıma Bay Kemal' diyen sayın Erdoğan'dır. Sayın Erdoğan bizim adayımızı da belirlemiş oldu. Bu aşamadan sonra Türkiye'nin en büyük beka sorunu Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başında kalmasıdır. En büyük beka sorunu budur" diye konuştu.

bArdından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Özcan, sol dizinin sargı beziyle sarılmasına ilişkin, "Ayaklar tabi patlıyor. 200 kilometre yol geldik buraya kadar. Yağmurlu hava oldu, çamurlu hava oldu, çok sıcak havalar oldu. Güneş tepemizdeyken hep birlikte yürüdük. Dolayısıyla asfalt zaten sert bir zemin ve çok sıcak bir zemin. Doğal olarak bu tür yara ve bereler ortaya çıkıyor. Ama bu yürüyüşümüzü tamamlamamızı engel olmuyor" ifadelerini kullandı.

Özcan, CHP Genel Merkezi'nde miting yapacakları gün Kemal Kılıçdaroğlu destekçilerinin de o saatte orada olacağının iddia edilmesi üzerine, şunları söyledi: 

"Bu korkunç bir iddia. Bunun planlandığını hissediyorum. Bunu Eren Erdem'in planladığını hissediyorum. Zaten CHP'li troller, Eren Erdem'den maaş alan ordusu, AK Parti'den sonra onu taklit edip benzerini yaptılar. Harekete geçtiler sosyal medyada. Sanki oraya gidecek insanları engelleyecek bir grupla orada olacakmış gibi; sakın ha böyle bir şey tenezzül etmesinler. Bunun sonuçları ağır olur. Bunun sonuçlarına da kendileri katlanırlar. Kardeşi kardeşin karşısına çıkarmayın. Biz değişim için oraya gidiyoruz. Biz demokrasi için oraya gidiyoruz. Biz genel merkezi işgal etmeye gitmiyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu'na güçlü bir şekilde 'İstifa et, bırak artık bu koltuğu' demeye gidiyoruz."