ERBAA HABER

Erbaa’da Taş Ocağı Protestosu: "Bu Cennet Vadiyi Yok Ettirmeyeceğiz"

Erbaa’ya bağlı Doğanyurt, Çamdibi, Pınarbeyli ve Gümüşalan köylerinde yaşayan vatandaşlar, tarım arazileri, ormanlar ve su kaynaklarını tehdit eden mermer ve taş ocaklarına karşı Erbaa Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelerek protesto düzenledi.

Abone Ol

Doğanyurt, Çamdibi, Pınarbeyli ve Gümüşalan köy derneklerinin çağrısıyla yapılan basın açıklamasında, doğaya zarar veren bu projelere karşı hukuki mücadele başlatıldığı duyuruldu.

Köylülerden Ortak Tepki: “Doğa Göz Göre Göre Katlediliyor”

Erbaa’nın Doğanyurt, Çamdibi, Pınarbeyli ve Gümüşalan köyleri sakinleri ile köy dernek başkanları, bölgelerinde faaliyet gösteren taş ocaklarının ekosisteme, tarıma ve halk sağlığına verdiği zararlara dikkat çekmek için meydandaydı. Basın açıklamasını, Doğanyurt köyünden emekli Ziraat Yüksek Mühendisi Kadir İspirli yaptı.

Yeşilırmak Havzası Ulusal Güvenlik Meselesi

İspirli, Erbaa'nın Yeşilırmak Havzası içinde yer alan stratejik konumuna ve tarım potansiyeline dikkat çekerek şunları söyledi: “Küresel iklim değişikliğinin etkileri bu bölgede yoğun şekilde hissediliyor. Yeşilırmak Havzası'nın korunması artık bir tercih değil, ulusal güvenlik meselesidir. Tarımsal üretim, su kaynakları ve gıda güvenliği büyük risk altında”

Taş Ocakları 300 Metre Mesafede: Tarım Arazileri Tehlikede

Köylüler, 6,5 kilometrelik bir hat boyunca ruhsat verilen 4 farklı taş ocağının, Erbaa Büyük Ovası’na yalnızca 300-500 metre uzaklıkta bulunduğunu belirtti. Bu durumun yaklaşık 2000 hektarlık tarım arazisi ile 150 hektarlık sulama alanını doğrudan tehdit ettiği vurgulandı.

“Toz, gürültü, su kirliliği ve ağır tonajlı araçlar köy halkının sağlığını ve geçim kaynaklarını yok edecek düzeye geldi.”

Kültürel Miras da Tehlike Altında

Protestoya katılanlar, taş ocaklarının yalnızca doğayı değil, bölgedeki Osmanlı dönemine ait mezarlar, antik su kemerleri ve doğal su kaynakları gibi kültürel değerleri de tehdit ettiğini belirtti. Ayrıca taş ocaklarından çıkan malzemelerin taşınacağı yolların altyapısının bu yükü kaldıramayacağı ifade edildi.

“Ruhsatlar Bilimsel Dayanaktan Yoksun Veriliyor”

Basın açıklamasında ruhsat süreçlerinin “kabala usulü” yapıldığı, bilimsel değerlendirme ve çevresel etki analizlerinin göz ardı edildiği belirtildi. Ruhsat numarası 91630 (ER: 3504670) olan 95,41 hektarlık taş ocağı projesine karşı hukuki sürecin başlatıldığı açıklandı.

Mera İşgali ve Atık Skandalı da Protestonun Gündeminde

Erek Mahallesi’nde bulunan meraların ve içme suyu kaynaklarının, özel bir şirket tarafından 2014’ten bu yana işgal edildiğini söyleyen köylüler, bu işgale son verilmesi için de dava açıldığını bildirdi. Ayrıca Erbaa Karatepe mevkiindeki kompost tesisinde evsel atıklar, hayvan leşleri ve enfekte materyallerin gelişigüzel döküldüğü, hiçbir ayrıştırma yapılmadan vahşi depolama yapıldığı ve bunun halk sağlığı için büyük bir tehdit oluşturduğu dile getirildi.

Köylülerden Çağrı: “Erbaa Yeşil Kalsın!”

Kadir İspirli ve köy sakinleri açıklamalarını şu çağrıyla sonlandırdı:

“Bizler; suyumuza, toprağımıza, havamıza sahip çıkmak için buradayız. Tüm Erbaalıları bu mücadeleye katılmaya davet ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki çocuklarımızın geleceği için Erbaa’nın doğasını korumak bir görevdir.”