Yaklaşık 200 küçükbaş hayvana sahip Güçlü, her sabah gün doğmadan sürüsünü dağlara çıkarıyor ve doğayla baş başa bir yaşam sürüyor.
Beş yıl boyunca Tekkale köyünde muhtarlık görevini yürüten Güçlü, muhtarlığı bırakmasının ardından tarım ve hayvancılıkla uğraşmaya başladı. Her mevsim zorlu doğa koşullarında çalışarak geçimini sağlayan Güçlü, hayvancılığın sadece geçim kaynağı olmadığını, aynı zamanda bir yaşam biçimi olduğunu vurguluyor.
“Üreten, Tüketenden Her Zaman Üstündür”
Güçlü, üretmenin önemine dikkat çekerek şunları söyledi:
"5 yıl muhtarlık yaptım. Şimdi çobanlık yapıyorum. Üretmek güzeldir. Üreten, tüketenden her zaman üstündür. Sofraya oturduğunda doğal yiyecek olarak yağ, peynir, kaymak, yoğurt ve bal gelir. Bu hayvanlarda da bunların hepsi var. Sütü de, eti de doğal olarak sofraya gelir. Yılın her günü dışarıdayız. 200 tane hayvanım var. Bu iş zordur ama birilerinin emrinde çalışmak daha zordur. Gençler, üretsinler ve kendi işlerini yapsınlar. Hem ülke ekonomisine katkıda bulunsunlar hem de kendileri kazansınlar."