EKONOMİ

Erbaa yaprağı yurt içi ve yurt dışında sofralara lezzet katmaya devam ediyor

Türk mutfağının lezzetlerinden yaprak sarmasının ana malzemesi olarak kullanılan Erbaa Narenciye Üzüm yaprağı önce salamura yapılıyor, daha sonra Organize Sanayi Bölgesinde bulunan fabrikalarda paketlenip pazara sunuluyor.

Abone Ol

Türk mutfağının lezzetlerinden yaprak sarmasının ana malzemesi olarak kullanılan Erbaa Narenciye Üzüm yaprağı önce salamura yapılıyor, daha sonra Organize Sanayi Bölgesinde bulunan fabrikalarda paketlenip pazara sunuluyor. Yılda 8 ile 13 bin ton arası hasadın gerçekleştirildiği ilçemizde toplanan bağ yaprakları 2017 yılında 'Erbaa narince bağ yaprağı' adıyla coğrafi işaret belgesi aldı. Üzüm yaprağı, başta Avrupa olmak üzere birçok ülkeye ihraç ediliyor.

İlçede 20 bin dönümlük arazide yılda 8-13 bin ton arası yaprak üretildiğini ifade eden Yaprak İşleme Fabrikası sahibi Çetin Temiz "Narince üzüm yaprağı bu yörede yetişiyor. Başka bir yörede yetişmiyor. Narince asmasını Ege bölgesinde yapıldığı zaman verim alınamıyor. Ama bu, yörede Erbaa'ya ait bir  kültür. Bu kültürü yaşatmaya çalışıyoruz. Farklı bir özelliği var. Damak tadı farklı. Her şeyi farklı" dedi.

'GEÇEN YIL 880 TON YAPRAK İHRAÇ ETTİK'

Yaprak ihracatına 2003 yılında başladıklarını ifade eden Temiz “Erbaa'da yaklaşık bin ailenin doğrudan geçim kaynağını yaprak üretimi oluşturuyor. Erbaa'daki üretimin mevsime göre yılda 8 bin ile 13 bin ton arası olmaktadır. Geçen sene iş yerimde 880 ton yaprak işledim. Hedefimiz bin ton önümüzdeki yıl bin tonu geçeceğiz inşallah. En fazla ihracat yaptığımız yer Avrupa. Şirketimize ait Belçika'da depomuz var. Hollanda'da ofisimiz var. Avrupa'nın bütün ülkelerine oradan dağıtıyoruz. Bunun haricinde İngiltere'de bayimiz var. Dubai'de bayimiz var. 2021 yılında benim amacım 1000 tonu aşmak”

'TEMİZ ÜRÜN YAPMAMIZ GEREKİYOR'

İhracatta en büyük problemin ilaç kalıntısı olduğunu, buna dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Çetin "Gün dönümü deriz, 22 Haziran'a kadar üzüm bağları ilaç istemez. Gün dönümünden önce bir ilaç, gün dönümünden sonra ikinci ilaç yapılır. O da bakır ve toz kükürttür. Bunun haricinde yasaklı ilaçlar kullanılıyor. Zehir atılıyor. Böcek ilaçları atılıyor. Bağda faydalı böcekler var, bunlar yok ediliyor. İlaçlamayı düzgün yapmamız gerekiyor. Pestisit kalıntısı çıkmaması gerekiyor. İlaç aslında üzüme atılıyor. Vatandaş artık hormondur, yaprak gübresidir bağdan fazla ürün alacağım diye bunları yapıyor. Bunların önüne geçmemiz gerekiyor. Pestisit tahlili olmadan Avrupa'ya mal girmiyor. Temiz ürün yapmamız gerekiyor”

‘DEVLETMİZDEN YAPRAĞA DESTEK İSTİYORUZ’

 Yaprak Erbaa’nın bir kültürü Erbaa’nın kalkınmada en iyi gelir kaynağı bu gelir kaynağını bu gelir kaynağını başka olmayan bir çavdar, fiğ, hayvan yemidir, bunları ekersen Devlet destek veriyor. Yaprak yaparsan, Devletten bir destek yok bunu Erbaa’da kayıt altına almamız gerekiyor. Resmiyete dökülüp vatandaş ne kadar yaprak teslim ediyorsa, belgesini alıp devlete bildirdiği zaman %10 bir destekleme verirse kayıt altına alındığı için devletin % 20 geliri oluyor. Üreticiyi teşvik etmek için yaprağa, Devletimizin destekleme vermesi gerekiyor. Bizim bu yörede çiftçilerimizin çoğu bilinçsiz tarım yapıyor. Bunların denetlenmesi gerekiyor. Yaprağımız satılıyor ama yarın bir gün tahlil yada analize girdiği zaman zirai ilaç kalıntısına sebep bütün ürünler geri döner. O yüzden çiftçilerimiz bilinçli tarım yapacaklar ilaçlamasını bilinçli yapacaklar. Geleceğimizi düşünüyorsak kaliteli mahsul almak istiyorsak burada Üniversite ve İlçe Tarım beraber çalışmamız gerekiyor” ifadesini kullandı.