Ayrıca adına 2 kredi çekilen S.K, dolandırılmasının ardından hem suç duyurusunda bulundu hem de kredi taksitleri için icra takibi başlatan bankaya karşı dava açtı.
Olayın Detayları:
S.K, 28 Ocak’ta şarjı dolu, şifresiz kullandığı telefonunu başucuna koyup uyudu.
Sabah uyandığında telefonun kapandığını ve açmaya çalıştığında şifre konulduğunu fark etti.
Telefonu yakınındaki bir telefoncuda açtıran S.K, mobil bankacılık işlemlerine bakınca 3 bankadan hesaplarındaki paranın ve adına çekilen 2 kredinin ‘M.B’ ve ‘E. K’ isimli kişilere parça parça gönderildiğini gördü.
Toplam 628 bin 500 TL dolandırıldığını belirten S.K, hesaplarına bloke koydurdu ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Bankayla Yaşanan Hukuki Süreç:
S.K, kredi taksitlerini ödemeyince banka icra takibi başlattı.
İcra takibine itiraz eden S.K, bankaya dava açtı.
Dava dilekçesinde, kredi başvuruları ve para transferlerinin kendisinden onay alınmadan yapıldığını, bankanın olağandışı işlemleri takip etme ve güvenlik önlemi alma yükümlülüğünü yerine getirmediğini savundu.
Banka ile arasında geçerli bir borç ilişkisinin bulunmadığının tespiti ile zararın karşılanmasını ve 100 bin TL manevi tazminat talep etti.
S.K.’nin İfadesi:
Bankanın olayla ilgili kendisine yardımcı olmadığını, yalnızca savcılığa başvurmasını söylediğini anlattı.
“Hacklenen bir telefon söz konusu. Bankalar mevduat hesaplarını korumak zorundalar. Bana haber vermeden, doğrulama yapmadan yüksek tutarlı krediler verildi” dedi.
Maaşının dörtte birine haciz uygulandığını, mağduriyetinin katlandığını belirtti.
Avukatın Açıklaması:
Avukat Özge İ.A, müvekkilinin kullanmadığı parayı ödediğini ve psikolojik zarara uğradığını söyledi.
“İlk duruşma 25 Eylül’de. Hukukun doğru olandan yanayacağını, emsal davalar bulunduğunu düşünüyoruz” dedi.
Olayla ilgili yasal süreç devam ediyor ve mahkeme kararının mağdur S.K’nin lehine çıkması bekleniyor.