Sessiz yürüyüş şeklinde organize edilen protestoda, sağlık çalışanları Merkez Askerlik Şubesi kavşağında bir araya gelerek ellerinde taşıdıkları mesaj dolu döviz ve pankartlarla Cacabey Meydanı’na kadar yürüdü.
‘Soykırım, işgal ve teröre karşı hekimlerden sessiz yürüyüş’ yazılı pankartın taşındığı eylemde, “Beyaz önlükler kana bulanmasın”, “Hastaneye saldırı savaş suçudur”, “Savaş değil, soykırım” ifadelerinin yer aldığı dövizler dikkat çekti. Yürüyüş boyunca hiçbir slogan atılmadı, katılımcılar tamamen sessiz bir şekilde ilerleyerek yaşanan trajediye sessizlikleriyle tepki verdi.
Meydan’da grup adına basın açıklaması yapan Ahievran Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Ahmet Salih Ceylan, konuşmasında yaşananların yalnızca bir savaş değil, çocuklara, hastalara ve savunmasız insanlara yönelik sistematik bir zulüm olduğunu ifade etti. Ceylan, “Çocuklara karşı açılmış bir savaş var. Bu savaşta harcanan mühimmatın hedefi doğrudan çocuklar. Bunun karşısında bizlerin derin bir sessizlik içinde olması, duyularımızın ve hassasiyetlerimizin nasıl tahrip edildiğini gösteriyor” dedi.
Ceylan, açıklamasının devamında İsrail’in yalnızca topraklara değil, insanların kalplerine ve düşüncelerine de işgal girişiminde bulunduğunu belirterek, “Elinden hiçbir şey gelmeyen, işgale iç dünyasında boyun eğmiş bir toplumdan gerçek bir direniş beklenemez. Ancak ruhsal anlamda özgürleşmiş bir toplum zalimlere karşı direnebilir” diye konuştu.
Basın açıklamasının ardından grup sessizce dağıldı. Eylem, sağlık çalışanlarının hem meslek onuruna hem de insanlık vicdanına sahip çıkarak, dünyanın farklı bir köşesinde yaşanan acılara sessiz ama anlamlı bir şekilde ses olma çabası olarak yorumlandı.