Rekabet Gücü Sert Düştü
Hazır giyimde endeks değerinin 1989–2001 döneminde 149,7 iken 2024'te 5,77’ye kadar gerilemesinin yapısal baskıların bir göstergesi olduğunu söyleyen Bice, yüksek girdi maliyetleri, finansmana erişimde yaşanan zorluklar, kur oynaklığı, yeşil dönüşüm maliyetleri ve pamukta dışa bağımlılığın sektörü zorladığını ifade etti.
Sektör Taşıyıcı Kolon
Tekstil ve hazır giyim sektörünün üretim, ihracat ve istihdamda kritik bir konumda olduğunu belirten Bice, “Deprem bölgeleri dahil olmak üzere konkordato başvurularında ciddi artış var. Bu da sektörün alarm verdiğini gösteriyor” dedi.
Bice’ye göre çözüm, katma değerli üretim, yeşil dönüşüm ve finansmana erişimi kolaylaştıracak seçici politikalarla mümkün.
Pamukta Bağımlılık Azaltılmalı
Tekstil nispeten rekabetçiliğini korurken, hazır giyimdeki sert düşüşe dikkat çeken Bice, pamukta dışa bağımlılığı azaltmak için üretim planlaması ve makineleşmeye ihtiyaç olduğunu söyledi. Türkiye'nin küresel ölçekte 32 milyar dolarlık ihracatla 6. sırada yer aldığına dikkat çekerek, sektörün deprem bölgelerinde özel desteklerden yoksun bırakıldığını ifade etti.
Anahtar Parti’den Somut Çözüm Önerileri
Bice, Anahtar Parti’nin sektöre yönelik çözüm paketini şöyle özetledi:
Fason üretimden çıkış, özgün tasarım ve koleksiyonlarla markalaşma; Ar-Ge ve tasarıma seçici teşvikler; üniversite-sanayi iş birliği; karbon ayak izini azaltacak yatırımlara uygun krediler; geri dönüştürülmüş ve organik ürün üretimi.
Ayrıca, lojistik altyapının güçlendirilmesi, ihracat desteklerinin sadeleştirilmesi, Eximbank desteklerinin genişletilmesi, KOBİ’lerin daha kolay erişim sağlaması ve SGK/vergi indirimleri gibi uygulamaların hızla hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
Eğitim, Dijitalleşme ve Yeni Pazarlara Açılım
Mesleki eğitimin sektörle uyumlu hale getirilmesi, e‑ihracatın artırılması, dijital pazarlara entegrasyon ve Afrika, Orta Doğu, Latin Amerika gibi yeni pazarlarda ticaret ataşelikleri açılması da Anahtar Parti’nin vizyonu içinde yer alıyor.
“Daha İyisi Mümkündür”
Pamuk üretimi açısından Harran, Çukurova, Amik ve Aydın ovalarında planlı üretimle verimliliğin artırılabileceğini kaydeden Bice, Avrupa Birliği kırsal kalkınma fonlarının bu süreçte etkili kullanılabileceğini söyledi.
Bice, sözlerini şöyle tamamladı:
“Sanayiciyi sektörü terk etmeye zorlamak yerine, maliyetleri düşüren, yatırımı ve ihracatı artıran, nitelikli istihdamı destekleyen akılcı politikaları hızla hayata geçirmeliyiz.”