Yüzyılın felaketini yaşadı Türkiye.

10 ili kapsayan binlerce insanımızın vefat ettiği ve yaralandığı, 10 binden fazla yapının yıkıldığı ve daha 10 binlercesinin kullanılamaz hale geldiği bir afeti yaşadık.

Gönüllü kahraman hareketler ortaya çıktı.

Ülkede yaşayan herkes, genç yaşlı demeden maddi manevi yardıma koştu.

Ayrışmadığımız zaman ne güzeliz! Ama toplum olarak maalesef acılarda birleşebiliyoruz sadece! Neyse, bu başka bir konu.

Erbaa’ da hepimizin bildiği gibi bir deprem bölgesi. Er ya da geç bir deprem olacak Erbaa’da.

Erbaa, Cumhuriyet tarihinin en büyük depremlerinden birisini yaşamış bir ilçe.

Dolayısıyla deprem haberlerine karşı hassasiyeti de yüksek.

Deprem haberleri sonrası yaşanan bilgi kirliliğinin yayılma hızı da bu yüzden maalesef yüksek oluyor.

Erbaa’ da deprem konusunda bazı problemler olduğu ve bu problemlere kafa yorulması gerektiği çok açık….

En önce bilinçlendirme gerekli…

Depremin yıkıcı etkilerini gözümüzle gördük, yaşadık. Deprem öncesinde, esnasında ve sonrasında ne yapılmalı bu konuda bilinçlendirmelerin milli eğitim, üniversite ve diğer eğitim kurumları vasıtasıyla acilen yapılmaya başlanması kritik öneme sahip.

Diğer bir problem yapı güvenilirliği…

Bazı bölgelerde Erbaa zemini çok güvenilir değil, hepimiz biliyoruz. Ancak binalar ne kadar güvenilir bunu bilmiyoruz. Bu eksik bilgi halkı tedirgin ediyor.

Birincil ağızlardan Erbaa’ da yapılan konutlar deprem yönetmeliğine tamamen uygun yapılmaktadır, gerekli denetimler kusursuz bir şekilde yürütülmektedir. Şeklinde bir açıklama, halkın tedirginliğini azaltma konusunda yardımcı olacaktır.

Ayrıca bina yapan firmaların deprem yönetmeliğine uygun hareket ettiklerine dair bir yazılı açıklama yapmaları, binalara olan güveni arttıracak ve tedirginliği azaltacaktır.

Başka bir problem de kaçak yapılaşma…

Erbaa’ da kaçak yapılaşma problemi olduğu biliniyor. Dar gelirli aileler konut sahibi olabilmek adına en düşük maliyetlerle ev yaparak büyük risk alıyorlar. Bu konuda denetimlerin arttırılmasının yanında vatandaşlara desteklerin ve bilinçlendirme faaliyetlerinin arttırılmasının da gerekli olduğu çok açık.

Önemli bir diğer problem özellikle deprem yönetmeliği öncesi yapılan yapıların güvenilirlik denetimi…

Bu denetimler daha önce mutlaka yapılmıştır. Yapıldıysa bile tekrar yapılması, denetim sonuçlarının şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılması ve bu yapıların eğer gerekli ise kentsel dönüşüm projelerine hızlı bir şekilde konu edilmesi depreme dayanıklı konut stoğumuzu bilmemiz ve arttırmamız açısından gerekli.

Bu yazıya yapılması gerekenler elbette sığmayacaktır. Kuşkusuz bizlerde deprem bilimci değiliz. Ancak bir vatandaş olarak gördüğümüz eksiklikleri naçizane duyurmaya çalışıyoruz.

Toparlayacak olursak bilinçlendirme, depreme dayanıklı bina sayısının arttırılması faaliyetleri deprem öncesi yapılması gereken en önemli başlıklar.

Acilen kamu kurumlarının, yapı ve denetim firmalarının, sivil toplum kuruluşlarının bir arada olabileceği şeffaf, planlı ve koordineli bir çalışma yapılmalı Erbaa’ da. Böylece deprem öncesinde, esnasında ve sonrasında yapılması gereken eylemler daha doğru ve titiz başlıklar altında belirlenebilir.

Ayrıca vakit kaybetmeden, yazılarımızda sık sık ifade etmeye çalıştığımız gibi, dar gelirli ailelere yönelik büyük ölçekli konut projelerinin ve müstakil ev yapmak isteyenlere arsa tahsisi yapılması gibi faaliyetlerin acilen hayata geçirilmesi gerekiyor. Böylece Erbaa’ da denetlenmiş ve güvenilir konut sayısı arttırabiliriz.

Son olarak Deprem siyasi bir konu değildir. Siyasete alet edilmemelidir. Deprem bir kamu güvenliği sorunudur. Dolayısıyla paydaşların bu bilinçle hareket etmesi büyük önem taşımaktadır.